Je was op zoek naar: yerleşecekleri (Turks - Latijn)

yerleşecekleri kente giden bir yol bulamadılar.
confitebor tibi in populis domine et psallam tibi in nationibu

ulusların sürelerini ve yerleşecekleri bölgelerin sınırlarını önceden saptadı.
fecitque ex uno omne genus hominum inhabitare super universam faciem terrae definiens statuta tempora et terminos habitationis eoru

yusufun soyundan gelenler, manaşşe ve efrayim diye iki oymak oluşturuyordu. levililere de yerleşecekleri kentler ve bu kentlerin çevresinde büyük ve küçük baş hayvanlarına ayrılan otlaklar dışında topraktan pay verilmedi.
sed in eorum successerant locum filii ioseph in duas divisi tribus manasse et ephraim nec acceperunt levitae aliam in terra partem nisi urbes ad habitandum et suburbana earum ad alenda iumenta et pecora su

halkın önderleri yeruşalime yerleşti. geri kalanlar aralarında kura çektiler. her on kişiden biri kutsal kente, yeruşalime yerleşecek, öteki dokuz kişiyse kendi kentlerinde kalacaklardı.
habitaverunt autem principes populi in hierusalem reliqua vero plebs misit sortem ut tollerent unam partem de decem qui habitaturi essent in hierusalem in civitate sancta novem vero partes in civitatibu