Je was op zoek naar: atıldığı (Turks - Noors)

ancak atıldığı yer...
no hennes proveniens , men ...

- atıldığı yer mi, reid?
proveniens , reid ?

atıldığı zaman bir nutfeden.
av en dråpe som utstøtes.

savaş naralarının atıldığı gündür.
en dag med basunklang og hærskrik mot de faste byer og de høie murtinder.

(rahime) atıldığı zaman nutfeden.
av en dråpe som utstøtes.

Çöplerinizin nereye atıldığı umurunuzda mı?
bryr du deg om hvor du kaster søpla?

meni halinde atıldığı zaman bir spermden...
av en dråpe som utstøtes.

atıldığı zaman nutfe(sperm)den.
av en dråpe som utstøtes.

burası en iyi arkadaşının cesedinin atıldığı yer.
det nakne liket av din bestevenninne ble dumpet her.

İçeri atıldığı an, pablo güvende olacaktı.
så snart han gikk inn, ville pablo være trygg.

temple okulundan atıldığı için sömestirde okul değiştiriyoruz.
vi skifter skole midt i semesteret fordi temple er blitt utvist.

bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı,
vet han da ikke når det som er i gravene, tømmes ut,

bir de eva'nın ayağının atıldığı yerin haritasını.
-og et kart over stedet han kastet evas kropp.

ve kabirlerin içi 'deşilip dışa atıldığı' zaman;
når gravene blir endevendt,

bin yıl tamamlanınca Şeytan atıldığı zindandan serbest bırakılacak.
og når de tusen år er til ende, skal satan løses av sitt fengsel.

sigorta talebinde geminin güvenliği için kölelerin denize atıldığı belirtilmiş.
forsikringskravet hevder at slavene ble kastet over bord for å redde skipet.

bütün bildiğimiz başına vurulduğu, nehire, oradan da kucağımıza atıldığı.
hun ble slatt ned, dumpet i themsen, og sa havnet hun i fanget vart.

- hadi ama, mattie fae. - ayakkabı dükkanından atıldığını biliyor muydunuz?
vet du at han fikk sparken i skobutikken?