Je was op zoek naar: türkiye de yaşa (Turks - Portugees)

- evet, bir de yaşa
tenta viver uma.

İkimiz için de yaşa.
você viverá por nós dois.

ben, ghanshyam das gibi türkiye 'de çalışacağım.
eu vou trabalhar na turquia como o ghanshyam das.

ha? yaşa ve sen de yaşa.
vivam e deixem viver.

- tüylü kalem için de "yaşa!"
e um grande viva para a pena!

gene de yaşasın.
- É mais ou menos o mesmo.

andy de yaşasın!
feliz aniversário.

-bence de yaşasın.
- boa!

hem de yaş, siki tuttuk!
está molhada, estamos fodidos!

ama bilgelik de yaşla gelir.
mas com a idade, vem também a sabedoria.

1'de yaş günü çocuğu var.
viste o doug? tenho o tal aniversariante na 1.

- esrar için de yaşın küçük.
- não deves fumar também.

belki de yaş farkı önemli değildir.
talvez a diferença de idades não tenha importância.

- bir de yaş günün olduğunu duydum.
e também soube que é o teu aniversário. É sim.

küvetimi de yaşıma uygun bir hale getirmesini istemiyorum.
não a quero a adaptar a minha banheira para velhos.

artık ben de yaşıyla ilgili yalan söyleyen kadınlardanım.
passei a ser uma daqueles mulheres que mentem sobre a sua idade.

akıllı çocuksun. büyümüşsün de. yaşın kaç oldu?
És um rapaz inteligente, que idade tens?

ben bir sayı söyleyeyim, siz de yaşım olduğunu düşündüğünüzde beni durdurun.
eu vou dizendo números e mandam-me parar numa idade que acham que me dariam.

belki de yaşı küçüktür, hayvanlara şiddet göstermek gençlerde ve çocuklarda yaygındır.
talvez seja um jovem. normalmente são os que fazem mal aos animais.

- hiç de yaşına uygun değil, değil mi göt oğlanı?
e ela não tem a idade certa, pois não, cretino?