Je was op zoek naar: kurtulamayacağımı, kurtulamayacağımı (Turks - Russisch)

kral, hazaele, ‹‹bir armağan al, tanrı adamını karşılamaya git›› dedi, ‹‹onun aracılığıyla rabbe danış, bu hastalıktan kurtulup kurtulamayacağımı sor.››
И сказал царь Азаилу: возьми в руку твою дар и пойди навстречу человеку Божию, и вопроси Господа чрез него, говоря: выздоровею ли я от сей болезни?

(artık) şu gerçeği şüphesiz anladık ki, biz yeryüzünde bulunsak da allah'ı aciz bırakamayacağız, başka yere kaçmakla da elinden kurtulamayacağız.
Знаем, что нам не ослабить Бога на земле, не ослабить Его бегством от Него.