Je was op zoek naar: anlaşıldığı (Turks - Slovaaks)

-anlaşıldığı kadarıyla kuzey vietnamlılar.
duke ? duke ?

anlaşıldığı üzere ciğerleri de sağlıklı.
aj pľúca má zdravé.

anlaşıldığı kadarıyla, güzel bir kişiliğin varmış.
len to vyzerá, akoby si mal... máš milú osobnosť.

anlaşıldığı kadarıyla aramalarına geçidin etrafında odaklanıyorlar.
zdá sa, že sústredia svoje hľadanie na bránu.

karın, anlaşıldığı kadarıyla olağandışı erkeklerden hoşlanıyor.
tvoja žena priťahuje neobyčajných mužov.

adından da anlaşıldığı gibi ağzından girip beynini yer.
vycucne ti mozog cez ústa, preto sa tak volá.

anlaşıldığı kadarıyla ziyaretçilere karşı terörist bir saldırı hazırlıyorlarmış.
můj zdroj mi povedal, že sa pripravuje teroristický útok proti "v".

anlaşıldığı kadarıyla kardeşi olduğunu düşündüğü şeyi kaybetmek fazlasıyla sarsıcıymış.
no, zjavne, strata toho, čo si myslel, že je jeho súrodenec bola traumatizujúca.

başından beri anlaşıldığı gibi bizim en büyük korkumuz ebeveylerin çocuklarını kaybetmesidir
od momentu počatia naše najväčšie rodičovské obavy sú stratenie dieťaťa.

kraterlerden anlaşıldığı kadarıyla tesir etkisi yüksek muhtemelen askeri seviyede patlayıcılar kullanılmış.
podľa krátera to vypadá, že použili niečo vysoko výbušného, možno vojenského pôvodu.

gümrük bildiriminden anlaşıldığı üzere, filo kraliçe'nin Çeyizi'ni taşımaktadır.
ktorá podľa nájdených dôkazov niesla poklad s menom "kráľovnine veno".

bu olaydan anlaşıldığı kadarıyla bu insanlara söylediğiniz yalanlar... yavaş yavaş tatmin etmemeye başladı.
z tejto nehody sa zdá že klamstvá, ktoré týmto ľuďom vravíte začínajú strácať na dôveryhodnosti.

bağımlılığa karşı hangi yanıtların uygun olduğuna karar verirken bağımlılığın toplum tarafından nasıl anlaşıldığı da önemlidir.
vyvíjajú a skúmajú sa mnohé nové liečebné metódy, ktoré môžu poskytnúť nové prístupy k liečbe niektorých foriem drogovej závislosti.

evet, ona bir parazit yerleştirdi, vücudunu ele geçirdiği anda, anlaşıldığı üzere, sonuçları da ortaya çıkmış oldu.
- implantoval jej parazita, a keď sa rozmnožil, vymklo sa mu to z rúk.

dekan az önce bana e-mail gönderdi, bir partiye katılmamı, anlaşıldığı üzere gideceğin yerde olmamı istiyor.
dekanka mi práve poslala e-mail, že sa vyžaduje moja prítomnosť na večierku, ktorý je zjavne u teba doma.

Çıplak adam en son çare olarak kullanılmalı. İkinci bir randevunun olmayacağı anlaşıldığı zaman ilk randevu'da bütün gücünle çabaladığın an gibi.
"nahého muža" je najlepšie používať len v krajných prípadoch, niečo ako panna mária na prvom rande, keď vieš, že žiadne druhé nebude.

jai alai sporunda da kullanılan pelota tipi top'un. saatte 140 km seyirinde tico arriola'nın anlaşıldığı üzere doğrudan kafasına çarpması nedeniyle kortta can verdi.
pelota, lopta ktorá sa pri hre používa, dosahuje rýchlosť prekračujúcu 225 kilometrov za hodinu... ho zasiahla pravdepodobne do hlavy.

görmüş olduğunuz el yazması rouget de l'isle tarafından choisy le roy'de yapılmış ve üzerindeki imzadan da anlaşıldığı üzere tarihi 7 ağustos 1793'tür.
-tento rukopis je písaný a podpísaný rouget de l'isle. zo dňa 07.8.1793 v choisy le roy.

anlaşıldığı kadarıyla, gıda, enerji ve su sistemleri, birkaç yıl önce düşünüldüğünden daha dayanıksız ve kırılgan durumdadır. bundan sorumlu olan faktörler, artan talep, azalan arz ve arzdaki istikrarsızlıklardır.
medzi faktory, ktoré sú za to zodpovedné, patrí zvýšený dopyt, menšiezásobyanestabilitazásob.nadmernévyužívanie,degradáciaaúbytokpôdysúdôvodomprerelevantnéznepokojenievtomto

"siz de farkındasınız ki, "kocam bu tabloyu sanatçının bizzat kendisinden satın almıştır "ve anlaşıldığı üzere, ona karşı güçlü bir duygusal bağ oluşturmuştur."
ako možno viete, môj manžel obraz kúpil od samotného maliara a pochopiteľne je k obrazu silne citovo pripútaný."