Je was op zoek naar: giyemezsin (Turks - Slovaaks)

giyemezsin anne.
proste nemôžeš mami,

burada giyemezsin.
tu ich mať nemôžeš.

buluşmada bunları giyemezsin.
ale nemôžeš si tie ruky vziať na rande.

tacı sen giyemezsin, drazen.
drazen, ty nemôžeš nosiť korunu.

- taytı pantolon diye giyemezsin!
- blait, máš minútku?

ayakkabıları alabilirsin, ama çoraplarını giyemezsin.
môžeš si obuť topánky, ale žiadne ponožky.

-Çimli bir yerde yeşil giyemezsin.
oh,nemôžeš si vziať zelenú ku tráve.

ama hayatının geri kalanında terlik giyemezsin.
ale nemôžeš nosiť papuče do konca života.

burada o ayakkabıları giyemezsin. - kaç numara?
tie nemozes mat obute tuna dnu.

sanırım bazı konularda anlaşabiliriz ama o ayakkabıyı giyemezsin.
s tými podmienkami súhlasím, no tie topánky musíš nechať doma.

callback'e babanın giyeceği kot pantolon ve tişört giyemezsin.
ale do callbacks nemôžeš ísť v otcových rifliach a tričku na rugby .

jj.eğer arkadaş olucaksak sen daha fazla ayıcıklı pjama giyemezsin.
jj. keď chceš byť mojím kamarátom, nemôžeš nosiť pyžamá s medvedíkmi.

Çıplak omuzlu, diz kapaklarını açıkta bırakan vücudu saran hiçbir şey giyemezsin.
nemôžeš mať nahé plecia obnažené kolená, nič priliehavé. priveľa viditeľnej kože na bruni.

anne. seçmelerde kokteyl elbisesi giyemez.
nemôženosit a koktejlové šaty na konkurz