Je was op zoek naar: utandığı (Turks - Slovaaks)

- muhtemelen utandığı içindir.
- no, očividne, dan, hanbí sa.

utandığı için kendini öldürdü
zabil sa od hanby.

muhtemelen utandığı için cenazeye katılmadı.
nechcel ísť na pohreb preto, že sa asi hanbil.

evet, kardeşi yüzünden, ya da utandığı için.
Áno, kvôli jeho bratovi, alebo preto, že sa za to hanbí.

İnsan utandığı zaman kendini niye öldürsünki?
prečo, keď netrpíte, chcete ukončiť svoj život? počúvaj ma. ja som boh vojny.

ama benden utandığı kısımdan söz ediyorsan, hayır.
ale ak máš na mysli tú časť, kde sa za mňa hanbí, tak nie.

bana o bakışı utandığı için attı. neden bahsediyorsun?
pozrel sa tak na mňa preto, lebo je zahanbený.

nihayet kendimi buldum ama insanların utandığı biri oldum.
teraz keď som sa konečne našla som pre ľudí len niekto trápny.

tek bahsettiği hamile olduğu ve bundan ne kadar utandığı.
stále o tom hovorila... Že bola tehotná, že sa za tehotenstvo hanbila.

Çıktığım şu çocuk vardı ya sırf fakirlikten utandığı için beni terk etti.
- prečo? chlapík, s ktorým som chodila ma nechal, pretože sa hambil, že je taký chudobný a ja za všetko platím.

hayır. "erkek, vücudunu sergilemekten utandığı için yanlış içinde.
nie, na da vinciho.

düşündüğünden daha az çıktı ve hepsi harcandı bitti. utandığı bir karısı var şimdi.
bolo ich menej ako očakával a teraz to všetko utratil, všetko, čo mu ostalo je jeho žena, za ktorú sa hanbí.

"bunları yüzüne söylemeye utandığım için bu mektubu yazıyorum."
"hanbil som sa to zarecitovať osobne, tak som to napísal v liste.