Je was op zoek naar: çiğneyerek (Turks - Spaans)

böylece verdikleri ilk sözü çiğneyerek hüküm giyerler.
estando bajo juicio por haber abandonado su primer compromiso

kral özel yardımcısı olan komutanı kentin kapısında bırakmıştı. halk onu kapının ağzında çiğneyerek öldürdü. kral elişanın evine gittiğinde, tanrı adamı ona olacakları önceden bildirmişti.
el rey puso a cargo de la puerta de la ciudad a aquel comandante en cuyo brazo se apoyaba. pero el pueblo lo atropelló junto a la puerta; y murió, conforme a lo que había dicho el hombre de dios cuando el rey fue a él

bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor. hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) haddi aşmışlardı.
y pregúntales por aquella ciudad, a orillas del mar, cuyos habitantes violaban el sábado.

o aylar içinde (allah'ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin ve müşrikler nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa siz de onlara karşı topyekün savaşın ve bilin ki allah (kötülükten) sakınanlarla beraberdir.
¡y combatid todos contra los asociadores como ellos también combaten todos contra vosotros! y sabed que alá está con los que le temen.