Je was op zoek naar: çoğunlukla (Turks - Spaans)

Çoğunlukla bulutlu ve esintiliweather condition
mayormente nublado y con brisaweather condition

) ve çoğunlukla daha kötü koşullar rapor
la oferta de tratamientos de sustitución no aumentó en todos los nuevos estados miembros; hungría, polonia y eslovaquia

Çoğunlukla bulutlu ve hafif sisliweather condition
mayormente nublado y con brumaweather condition

gelişmiş ayarlar (Çoğunlukla gerekli değil)
preferencias avanzadas (la mayor parte de las veces no se necesita)

altyapı sistemleri çoğunlukla eskidir ve bu sistemlerin gerçek
hacia la identificación de umbrales ambientales y límites del planeta

metamfetamin çoğunlukla doğu ve güneydoğu asya’da imal edilmektedir.
las pastillas de anfetamina o metanfetamina pueden ir decoradas con logotipos similares a los de las pastillas de mdma y otras pastillas de éxtasis.

İçimizde çoğunlukla kişiye özel yaşadığımız hissini durdurmak istiyorum.
quiero dejar de sentir que vivimos en gran parte dentro de lo privado.

3.avrupa konseyi, kendi usul kurallarınısalt çoğunlukla belirler.
los estados miembros se coordinarán a tal efecto en elseno del consejo de ministros.

ancak, şu anki konsantrasyonlar çoğunlukla, ötrofikasyon için minimum seviyeyi aşmaktadır.
las concentraciones actuales, sin embargo, superan a menudo el nivel mínimo de eutrofización.

bakanlar konseyi, komisyon’a danıştıktan sonra salt çoğunlukla,harekete geçer.
Ésteestará facultado para recibir las reclamaciones de cualquier ciudadano de la unión o decualquier persona física o jurídica que resida o tenga su domicilio social en un estadomiembro, relativas a casos de mala administración en la acción de las instituciones, organismos o agencias de la unión, con exclusión del tribunal de justicia en el ejercicio desus funciones jurisdiccionales.

eğer çoğunlukla sabit nesnelerin fotoğraflarını çekecekseniz standart özelliklerdeki bir bellek kartı yeterli olacaktır.
si tu fotografías principalmente sujetos estáticos, una tarjeta de memoria estándar estará bien.

kutuplar gibi bölgelerde yaşayan yöre halkı, çoğunlukla değişiklikleri örnekleme programlarından daha çabuk fark ederler.
en regiones como el Ártico, son a menudos los pueblos indígenas quienes detectan los cambios más rápidamente que cualquier programa de muestreo de moderno diseño.

3.bakanlar konseyi, prosedür konularında salt çoğunlukla hareket eder ve usul kurallarınısalt çoğunlukla kabul eder.
el parlamento europeo se pronunciará por iniciativapropia, previa aprobación del consejo de ministros y de la comisión.

yataklı merkezlerde tedavi çoğunlukla tedavi topluluklarında, psikiyatri hastanelerinde ve tam teşekküllü hastanelerin uzmanlık bölümlerinde gerçekleştirilmektedir.
los consumidores de drogas que empiezan un tratamiento en centros ambulatorios, de acuerdo con las últimas cifras del indicador de demanda de tratamiento, tienen una media de 30 años de edad y son predominantemente varones (22).

genel nüfus anketlerine dayanan uyuşturucu kullanımına ilişkin yaygınlık raporları çoğunlukla 15 ila 64 yaşındaki ulusal nüfusu temsil etmektedir.
los informes sobre la prevalencia del consumo de droga que se basan en encuestas de población general hacen referencia en su mayoría a la población nacional de edad comprendida entre 15 y 64 años.

Çoğunlukla olduğu gibi egyptian leftist web sitesi "per'i bırakın" resimlerini ilk yayınlayan oldular.
egyptian leftist was the first to publish "free per" banners on his blog." width="400″ height="107″ />

yerine getirilmeyen tedbirlerin (örneğin, bir eroin dağıtım programı) çoğunlukla politik sebeplerden dolayı geciktiği bildirilmiştir.
del informe se desprende que el retraso en la puesta en práctica de algunas medidas (por ejemplo, un programa de distribución de heroína) se debe principalmente a motivos políticos.

1.avrupa konseyi, nitelikli çoğunlukla karara vararak, komisyon başkanı’ylaanlaşma içinde, birlik dışişleri bakanınıatar.
1.el consejo europeo nombrará por mayoría cualificada, con la aprobacióndel presidente de la comisión, al ministro de asuntos exteriores de la unión, que estaráal frente de la política exterior y de seguridad común de la unión.

3.avrupa konseyi, bakanlar konseyi’nin 2. paragrafta belirtilenler dışındakidurumlarda nitelikli çoğunlukla harekete geçmesine oybirliğiyle karar verebilir.
1.la unión desarrollará una política de formación profesional que refuerce ycomplete las acciones de los estados miembros, respetando plenamente la responsabilidad de los mismos en lo relativo al contenido y a la organización de dicha formación.

kurumsal gerekçelerle, okul temelli önleme, özellikle kuzey avrupa ülkeleri, fransa ve polonya’da, çoğunlukla yerel makamların sorumluluğundadır.
por razones organizativas, la prevención escolar generalmente es responsabilidad de las autoridades locales, especialmente en los países nórdicos, francia y polonia.