Je was op zoek naar: bağışlatmak (Turks - Spaans)

günahlarınızı bağışlatmak için de bir teke sunacaksınız.
y un macho cabrío para hacer expiación por vosotros

bugün yapılan her şeyi günahlarınızı bağışlatmak için rab buyurdu.
lo que se ha hecho hoy es lo que jehovah ha mandado que se haga para hacer expiación por vosotros

günahlarınızı bağışlatmak için de günah sunusu olarak bir teke sunacaksınız.
y un macho cabrío, como sacrificio por el pecado para hacer expiación por vosotros

azazele düşen tekeyi ise halkın günahlarını bağışlatmak için canlı olarak rabbe sunacak. onu çöle salıp azazele gönderecek.
pero el macho cabrío sobre el cual haya caído la suerte para azazel, será presentado vivo delante de jehovah, para hacer expiación sobre él y enviarlo a azazel, al desierto

günah bağışlatmak için günah sunusu olarak her gün bir boğa sunacaksın. sunağı arındırmak için günah sunusu sun, kutsal kılmak için de meshet.
y cada día ofrecerás un toro como sacrificio por el pecado, para hacer expiación. purificarás el altar al hacer expiación por él, y lo ungirás para santificarlo

harun kendisi, ailesi ve bütün İsrail topluluğunun günahlarını bağışlatmak için en kutsal yere girdiğinde, dışarı çıkıncaya kadar buluşma Çadırında hiç kimse bulunmayacak.
"nadie estará en el tabernáculo de reunión cuando él entre para hacer expiación en el santuario, hasta que salga y haya hecho expiación por sí mismo, por su familia y por toda la congregación de israel

günah sunusu olarak sunulan ve kanları günahları bağışlatmak için en kutsal yere getirilen boğa ile teke ordugahın dışına çıkarılacak. derileri, etleri, gübreleri yakılacak.
"después sacará fuera del campamento el resto del novillo del sacrificio por el pecado y del macho cabrío del sacrificio por el pecado, cuya sangre fue llevada al santuario para hacer expiación. quemarán en el fuego su piel, su carne y su estiércol

‹‹levililer ellerini boğaların başına koyacaklar; günahlarını bağışlatmak için boğalardan birini günah sunusu, öbürünü yakmalık sunu olarak rabbe sunacaksın.
"después los levitas pondrán sus manos sobre las cabezas de los novillos; y tú ofrecerás el uno como sacrificio por el pecado, y el otro en holocausto a jehovah, para hacer expiación por los levitas

harun yılda bir kez sunağın boynuzlarını arındıracak. kuşaklarınız boyunca yılda bir kez günahları bağışlatmak için sunulan sununun kanıyla sunağı arındıracak. sunak ben rab için çok kutsaldır.››
una vez al año aarón hará expiación sobre los cuernos del altar. con la sangre de la víctima para la expiación por el pecado, hará expiación sobre él, una vez al año, a través de vuestras generaciones. será muy sagrado a jehovah.

sonra kâhinler tekeleri kestiler. bütün İsrail halkının günahlarını bağışlatmak için tekelerin kanını sunağın üzerinde günah sunusu olarak sundular. Çünkü kral yakmalık sunu ve günah sunusunu bütün İsrail halkı adına sunmaları için buyruk vermişti.
entonces los sacerdotes los degollaron y con su sangre hicieron un sacrificio por el pecado en el altar, para hacer expiación por todo israel. porque el rey había ordenado el holocausto y el sacrificio por el pecado, por todo israel

günah sunusu için bir teke sunacaksınız. günahlarınızı bağışlatmak için sunulan günah sunusu, günlük yakmalık sunuyla dökmelik ve tahıl sunularına ek olarak bunları da sunacaksınız.› ››
y un macho cabrío como sacrificio por el pecado, aparte del sacrificio por el pecado para la expiación y del holocausto continuo con su ofrenda vegetal y sus libaciones

sonra musa haruna, ‹‹buhurdanını alıp içine sunaktan ateş koy, üstüne de buhur koy›› dedi, ‹‹günahlarını bağışlatmak için hemen topluluğa git. Çünkü rab öfkesini yağdırdı. Öldürücü hastalık başladı.››
y moisés dijo a aarón: --toma el incensario, pon fuego del altar en él y pon incienso en él; ve rápidamente hacia la congregación y haz expiación por ellos. porque se ha encendido la ira de jehovah, y la mortandad ha comenzado