Je was op zoek naar: bilginler (Turks - Spaans)

kulları içinde allah'tan ancak bilginler ürperir.
sólo tienen miedo de alá aquéllos de sus siervos que saben.

bu, onların içinde bilginler ve rahibler bulunmasından ve büyüklük taslamamalarındandır.
es que hay entre ellos sacerdotes y monjes y no son altivos.

kulları içinden ancak bilginler, allah'tan (gereğince) korkar.
sólo tienen miedo de alá aquéllos de sus siervos que saben.

ey önde gelen (kahin-bilginler,) eğer rüya yorumluyorsanız benim bu rüyamı çözüverin" dedi.
¡dignatarios! ¡aclaradme mi sueño, si es que sois capaces de interpretar sueños!»

tanrıya teslim olan peygamberlerle hükümleri bilenler ve allah kitabını korumaya memur olan bilginler, yahudilere, hep ona göre hüküm verirlerdi ve hepsi de o kitabın doğruluğuna tanıktı.
los profetas que se habían sometido administraban justicia a los judíos según ella, como hacían los maestros y doctores, según lo que de la escritura de alá se les había confiado y de lo cual eran testigos. ¡no tengáis, pues, miedo a los hombres, sino a mí!

kendisini allah'a teslim etmiş peygamberler, yahudi olanlara onunla ve rabbe kul olanlar, bilginler de allah'ın kitap'ından elde mahfuz kalanla hükmederlerdi.
los profetas que se habían sometido administraban justicia a los judíos según ella, como hacían los maestros y doctores, según lo que de la escritura de alá se les había confiado y de lo cual eran testigos.

(ey bilginler!) sizler kitab'ı (tevrat'ı) okuduğunuz (gerçekleri bildiğiniz) halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz?
¿mandáis a los hombres que sean piadosos y os olvidáis de vosotros mismos siendo así que leéis la escritura?