Je was op zoek naar: döndüğünde (Turks - Spaans)

o döndüğünde, o ona ondan bahsedecek.
se lo dirá cuando vuelva.

yemin olsun geceye, sırtını döndüğünde;
¡por la noche cuando declina!

efendisi eve döndüğünde işinin başında bulacağı o köleye ne mutlu!
bienaventurado será aquel siervo a quien, cuando su señor venga, le encuentre haciéndolo así

muson rüzgârları döndüğünde kerala'nın güney ucunda durursanız, böyle bir şey göreceksinizdir.
cuando el viento monzón cambia, si te paras en el extremo sur de la costa de kerala, vas a ver algo como esto.

‹‹adam kral atanmış olarak geri döndüğünde, parayı vermiş olduğu köleleri çağırtıp ne kazandıklarını öğrenmek istedi.
"aconteció que cuando él volvió después de haber tomado el reino, mandó llamar ante sí a aquellos siervos a los cuales había dado el dinero, para saber lo que habían negociado

musa, öfkeli ve üzüntülü olarak kavmine döndüğünde şöyle dedi: "bana arkamdan ne kötü bir halef oldunuz!
y, cuando moisés regresó a su pueblo, airado y dolido, dijo: «¡qué mal os habéis portado, luego de irme y dejaros! ¿es que queréis adelantar el juicio de vuestro señor?»

(musa, döndüğünde)dedi: ey harun! bunların dalalete düştüklerini gördüğün vakit seni engelleğen ne oldu.
dijo: «¡aarón! cuando has visto que se extraviaban, ¿qué es lo que te ha impedido

mûsa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine döndüğünde şöyle dedi: "benden sonra arkamdan ne kötü şeyler yaptınız!
y, cuando moisés regresó a su pueblo, airado y dolido, dijo: «¡qué mal os habéis portado, luego de irme y dejaros!

aksine, ekonomi eski büyüme eğrisine geri döndüğünde (ki çoğunlukla döner), aynı zamanda doğal sermayeyi kullanmaktaki eski eğilimine de geri döner.
y, cuando la economía vuelve a su senda anterior de crecimiento, como normalmente suele hacer, también suele retomar su pauta anterior de erosionar el capital natural.

"İçinde bulunduğumuz kente, beraberinde döndüğümüz kervana sor.
interroga a la ciudad en que nos hallábamos y a la caravana con la cual hemos venido.