Je was op zoek naar: olmadığını (Turks - Spaans)

onun tom olmadığını biliyorum.
sé que no era tom.

onun hasta olmadığını umuyorum.
espero que no esté enfermo.

bunun doğru olmadığını umuyorum.
espero que no sea cierto.

o, ona jane olup olmadığını sordu.
le preguntó si era jane.

varsayılan tarayıcı olup olmadığını denetle
comprobar opera como navegador predeterminado

allah da muhtaç olmadığını gösterdi.
pero alá no necesitaba de ellos.

kendisini gören olmadığını mı sanır?
¿cree que nadie le ha visto?

bence bunun doğru olmadığını biliyorsun.
creo que sabes que eso no es cierto.

artık kaçacak bir yerleri olmadığını anlarlar.
creerán no tener escape.

bunun doğru olmadığını sana düşündüren nedir?
¿qué te hace pensar que eso no es cierto?

ve allah hiçbir şeye muhtaç olmadığını gösterdi.
pero alá no necesitaba de ellos.

sunucu taraflı üyeliğin etkin olup olmadığını belirler
define si está activa la suscripción en el lado del servidor

akşam yemeğinin hazır olup olmadığını merak ediyorum.
me pregunto si la cena ya estará lista.

tom'un bugün niçin okulda olmadığını düşünüyorsun?
¿por qué piensas que tom no ha ido hoy a la escuela?

hâlen soruşturmadıysanız, nefret suçu olmadığını nereden biliyorsunuz?
si no lo han investigado todavía, ¿cómo saben que no es un crimen de odio?

Çerezin meşru olup olmadığını sitenin yöneticisine sormayı deneyebilirsiniz.
puede sugerir al administrador que configure los cookies apropiadamente.

ayetlerimiz üzerinde tartışanlar, kendilerine kaçacak yer olmadığını bilsinler.
para que sepan quienes discuten sobre nuestros signos que no tendrán escape.

Çevresine göz gezdirdi; kimse olmadığını anlayınca, mısırlıyı öldürüp kuma gizledi.
Él miró a uno y otro lado, y viendo que no había nadie, mató al egipcio y lo escondió en la arena

bağlı birim olmadığında çık
cerrar cuando no haya vols. montados