Je was op zoek naar: parlak bıçak (Turks - Spaans)

bıçak
cuchillo

parlak beyaz
blanco cegador

parlak yıldızdır.
es la estrella de penetrante luz.

parlak noktalar:
tonos claros:

kan parlak kırmızıydı.
la sangre era de un rojo brillante.

tungusten (parlak ışık)
tungsteno (luz incandescente)light source

o parlak bir fikir.
Ésa es una idea brillante.

güneş en parlak yıldızdır.
el sol es la estrella más brillante.

resimdeki en parlak alanlar:
resaltados:

360×360dpi, parlak kağıt
360x360ppp, papel satinado

bundan daha parlak nesneleri seç:
seleccionar objetos más brillantes que:

açık parlak bir arapça lisan ile.
en lengua árabe clara,

parlak ışık veren güneşi varettik;
y colocado una lámpara resplandeciente.

parlak giysisi, sarı denizinde göze çarpıyor.
su traje de colores vivos destaca en el mar de amarillo.

değerinden daha parlak olan küçük gezegenleri göster
mostrar asteroides más brillantes que

onlara din işinde parlak deliller, mûcizeler verdik.
les dimos pruebas claras respecto a la orden.

cinleri de önceden, içe işleyen parlak ateşten yarattık.
mientras que a los genios los habíamos creado antes de fuego de viento abrasador.

cihazın yüksek çözünürlüklü ve parlak netlikteki görüntü kalitesi çok iyi.
la reproducción del color es natural y viva y está acompañada por una excelente exposición.

ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ışın kovalar.
pero, si uno de ellos escucha a hurtadillas, entonces, le persigue una llama brillante.

canon 750 dijital fotoğraf makinesi incelememizde elde ettiğimiz sonuçlar oldukça parlak.
los resultados de la prueba de la canon 750 han sido prometedores; la nitidez es excelente, existe muy poco efecto de bordes morados (purple fringing) y los colores son muy naturales.