Je was op zoek naar: meydanlarında (Turks - Tjechisch)

Çünkü kent meydanlarında çocuklarla bebekler bayılmakta.
zhynuly od slz oči mé, zkormoutily se vnitřnosti mé, a vykydla se na zem játra má, pro potření dcery lidu mého, když i nemluvňátka a prsí požívající na ulicích města se svírají.

sizi mutlaka imtihan edeceğiz, ta ki içinizden mücahede edenleri, sabır ve sebat gösterenleri ortaya çıkaracak ve gösterdiğiniz yararlılıkları imtihan meydanlarında örnek göstereceğiz.
a dojista na zkoušku postavíme vás, dokud nerozpoznáme, kteří usilovně bojují a trpělivé vyčkávají mezi vámi: a vyzkoušíme zprávy o vás.

‹‹İlerlemiş yaşlarından ötürü ellerinde bastonlarıyla yaşlı erkeklerle kadınlar yine yeruşalim meydanlarında oturacaklar. kentin meydanları orada oynayan erkek ve kız çocuklarla dolacak.›› böyle diyor her Şeye egemen rab.
takto praví hospodin zástupů: ještěť sedati budou starci i baby na ulicích jeruzalémských, maje každý z nich hůl v ruce své pro sešlost věku.

allah'ın buyruğuna uymamaktan korkan ve allah’ın kendilerine iman ve yakin nimeti ihsan ettiği iki yiğit çıkıp dediler ki:“Üzerlerine hücum edin, kapıyı tutun. kapıyı tutup da dışarıda savaş meydanına çıkmalarını önlediniz mi muhakkak siz galipsinizdir.
i řekli dva bohabojní, jimž pořehnal byl bůh: „vejděte do brány jejich a jakmile vejdete do ní, budete vítězi.