Você procurou por: sohn einer hure (Alemão - Turco)

sohn eines esel
eşeğin oğlu

sohn eines rindes
itolit

sie antworteten aber: sollten sie denn mit unsrer schwester wie mit einer hure handeln?
Şimon'la levi, ‹‹kızkardeşimize bir fahişe gibi mi davranmalıydı?›› diye karşılık verdiler.

du sohn eines esels
eşeğin oğlu

deine mutter ist eine hure
annen bir fahişe

denn man geht zu ihr ein, wie man zu einer hure eingeht; ebenso geht man zu ohola und oholiba, den unzüchtigen weibern.
onunla yattılar. fahişeye gider gibi, bu iki ahlaksız kadının -oholayla oholivanın- yanına gittiler.

simson ging hin gen gaza und sah daselbst eine hure und kam zu ihr.
Şimşon bir gün gazzeye gitti. orada gördüğü bir fahişenin evine girdi.

eber zeugte zwei söhne. einer hieß peleg, darum daß zu seiner zeit die welt zerteilt ward; des bruder hieß joktan.
everin iki oğlu oldu. birinin adı pelekti; çünkü yeryüzündeki insanlar onun yaşadığı dönemde bölündü. kardeşinin adı yoktandı.

sondern zwölf brüder, unsers vaters söhne, einer ist nicht mehr vorhanden, und der jüngste ist noch bei unserm vater im lande kanaan,
hepimiz aynı babanın çocuklarıyız. on iki kardeşiz; biri kayboldu, en küçüğü de kenan ülkesinde, babamızın yanında.›

denn eine hure bringt einen ums brot; aber eines andern weib fängt das edle leben.
başkasının karısıyla yatmak da kişinin canına mal olur. kalır›› ya da ‹‹Çünkü fahişenin ücreti ancak bir somun ekmektir››.

o schwester haruns, dein vater war doch kein sündiger mann, noch war deine mutter eine hure."
"ey harun'un kız kardeşi, baban kötü bir adam değildi. annen de iffetsiz değildi."

o schwester aarons, nicht war dein vater ein schlechter mann, und nicht war deine mutter eine hure.»
"ey harun'un kız kardeşi, baban kötü bir adam değildi. annen de iffetsiz değildi."

daß ihr euch alle verbunden habt wider mich und ist niemand, der es meinen ohren offenbarte, weil auch mein sohn einen bund gemacht hat mit dem sohn isais? ist niemand unter euch, den es kränke meinethalben und der es meinen ohren offenbare? denn mein sohn hat meinen knecht wider mich auferweckt, daß er mir nachstellt, wie es am tage ist.
hepiniz bana karşı düzen kurdunuz. Çünkü oğlum İşayın oğluyla antlaşma yaptığında bana haber veren olmadı. İçinizden bana acıyan tek kişi çıkmadı. bugün olduğu gibi, bana pusu kurması için oğlumun kulum davutu kışkırttığını bana bildiren olmadı.››