Você procurou por: ono (Croata - Turco)

ono odgovara ministru pravosuđa.
savcılık adalet bakanlığına rapor veriyor.

to je ono što ja poručujem."
bizim anlayışımız budur", diyor.

mnogi žele ono što drugima ne treba.
pek çok kişi başkalarının attığı şeyleri istiyor.

međutim, mnogi kažu kako je ono nepotrebno.
fakat pek kişi de gereksiz olduğu görüşünde.

"albanija voli ameriku i ono što ona predstavlja.
batı siyaseti merkezi'nde yaptığı konuşmada nano, "arnavutluk amerika'yı ve temsil ettiklerini seviyor.

ono što ih ne zanima jest dugogodišnji spor oko imena.
İlgi duymadıkları tek şey, uzun zamandır devam eden isim anlaşmazlığı.

"nato više nije ono što je bio tijekom hladnog rata.
hükümet toplantısında yaptığı konuşmada sanader, "nato, artık soğuk savaş sırasında olduğu şey değil.

"obrazovanje je ono što će izvesti ovu zajednicu iz tame.
"bu toplumu karanlıktan çıkaracak olan şey eğitimdir.

"mislim kako će se dogoditi ono što je dobro za srbiju.
"sırbistan için en iyisinin olacağını düşünüyorum.

"ono što je učinjeno s vijećem naroda usporava cjelokupnu proceduru.
radojiciç, "halk konseyi'nde yapılan şey bütün prosedürü yavaşlatıyor.

"ono što se događa u libiji lekcija je za čelnike u regiji.
davutoğlu pazartesi günkü konuşmasında, "libya'da olanlar, bölge liderleri için bir derstir.

"neki slučajni posjetitelj bloga instinktivno će kazati ono što misli".
rastgele bir ziyaretçi içgüdüsel olarak ne düşündüğünü yazacaktır."

"mudri ljudi čuvaju ono što imaju; ostali uvijek ponovno grade.
sekerinska, "bilge insanlar sahip oldukları şeyleri korurlar; diğerleriyse hep yeniden yaparlar.

"ono što je [vlada] obećala, treba ljudima i pružiti.
zgela sözlerini şöyle sürdürüyor: “hükümet, halka verdiği sözleri yerine getirmeli.

"kažem ono što mislim i mislim ono što kažem", izjavio je, prenosi dpa.
dpa tarafından kaydedilen sözlerinde bakan, "ben düşündüğüm şeyi söylüyorum ve söylediğim şeyi kastediyorum." dedi.