Você procurou por: permanecido (Espanhol - Turco)

dijo: «no, que has permanecido así cien años.
"bir gün veya günün bir kısmı kadar bekledim." dedi.

dirá: «no habéis permanecido sino poco tiempo.
allah' "pek az kaldınız, keşke bilseydiniz!

antes de él, he permanecido una vida con vosotros.
ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum.

dirá: «¿cuántos años habéis permanecido en la tierra?»
(allah inkarcılara) "yeryüzünde kaç yıl kaldınız?" diye sorar.

dijo: «he permanecido un día o parte de un día».
"bir gün yahut daha az" dedi.

habría permanecido en su vientre hasta el día de la resurrección.
(İnsanların) yeniden diriltilecekleri güne kadar balığın karnında kalırdı.

dirán: «hemos permanecido un día o parte de un día.
"bir gün veya günün bir kısmı kadar kaldık.

dirá: «no habéis permanecido sino poco tiempo. si hubierais sabido...
(allah) buyurur ki: sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!

dijeron: «vuestro señor sabe bien cuánto tiempo habéis permanecido.
"ne kadar kaldığınızı rabbiniz daha iyi bilir.

antes de él, he permanecido una vida con vosotros. ¿es que no razonáis?»
ben ondan önce aranızda bir ömür boyu kalmıştım (böyle bir şey yapmamıştım), düşünmüyor musunuz?"

diciéndose unos a otros por lo bajo: «no habéis permanecido sino diez días».
"siz dünyada sadece on gün eğleştiniz" diye, aralarında saklı saklı konuşurlar.

luego, les despertamos para saber cuál de los dos grupos calculaba mejor cuánto tiempo habían permanecido.
mağaranın içinde onları yıllarca uyuttuk; sonra, iki taraftan hangisinin bekledikleri sonucu iyi hesaplamış olduğunu belirtmek için onları uyandırdık.

dijo: «no, que has permanecido así cien años. ¡mira tu alimento y tu bebida!
allah buyurdu ki: "hayır, yüz sene kaldın, öyle iken bak yiyeceğine, içeceğine henüz bozulmamış, hele eşeğine bak, hem bunlar, seni insanlara karşı kudretimizin bir işareti kılalım diyedir.

"jehovah nuestro dios nos habló en horeb diciendo: 'bastante habéis permanecido en este monte
‹‹tanrımız rab horevde bize, ‹bu dağda yeteri kadar kaldınız› dedi,

dirán: «hemos permanecido un día o parte de un día. ¡interroga a los encargados de contar!»
"bir gün veya daha az bir süre kaldık, sayanlara sor" derler.

dijeron: «permanecimos un día o menos». dijeron: «vuestro señor sabe bien cuánto tiempo habéis permanecido.
"bir gün veya daha az bir müddet kaldık" dediler.