Você procurou por: menace (Francês - Turco)

voilà ce dont allah menace ses esclaves.
allah kullarını bununla korkutur.

c'est ainsi que ma menace se justifia.
bunun üzerine tehdidim gerçekleşti.

alors que je vous ai déjà fait part de la menace.
ben size daha önce 'kesin bir uyarı' göndermiştim."

rappelle donc, par le coran celui qui craint ma menace.
o halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu kur'ân ile öğüt ver.

cela est pour celui qui craint ma présence et craint ma menace».
bu, makamımdan korkan ve tehdidimden korkan için(verdiğim söz)dür.

et l'on soufflera dans la trompe: voilà le jour de la menace.
boruya üflenmiştir. bu, söz verilen gündür.

en outre, nous n'envoyons de miracles qu'à titre de menace.
biz mu'cizeleri, yalnız korkutmak için göndeririz.

attendent-ils uniquement la réalisation (de sa menace et de ses promesses?).
(fakat onlar), onun tevilinden başka bir şey beklemiyorlar.

une correction sévère menace celui qui abandonne le sentier; celui qui hait la réprimande mourra.
ve azarlanmaktan nefret eden ölüme gider.

voilà ce dont allah menace ses esclaves. «o mes esclaves, craignez-moi donc!»
İşte allah, kullarını bundan korkutuyor, "ey kullarım! benden korkun." (diyor).

dans l'île de bornéo, un projet contesté de barrage hydroélectrique menace l'habitat des peuples autochtones
protestolara rağmen malezya 20.000 yerliyi evinden edecek olan baraj İnşasına başlıyor

ce qui les menace s'accomplira à l'aube. l'aube n'est-elle pas proche?»
gün doğması yakın değil mi?" dediler.

espèce menacée
tehlikedeki türler