Você procurou por: sauvage (Francês - Turco)

sauvage
İlkel kültür

cheveux sauvage
Çılgın saçlı ki

la belle fleur sauvage
güzel kır çiçeği

dressage d'un éléphant sauvage
vahşi bir fil eğitilirken.

l`animal sauvage se retire dans une caverne, et se couche dans sa tanière.
İnlerinde otururlar.

il fit dans le sanctuaire deux chérubins de bois d`olivier sauvage, ayant dix coudées de hauteur.
İç odada her biri on arşın yüksekliğinde, iğde ağacından iki keruv yaptı.

le cerf, la gazelle et le daim; le bouquetin, le chevreuil, la chèvre sauvage et la girafe.
geyik, ceylan, karaca, yaban keçisi, gazal, ahu, dağ koyunu.

le cannabis peut être cultivé dans des environnements très divers et pousse à l’état sauvage dans de nombreuses régions du monde.
esrar çok çeşitli ortamlarda ekilebilir ve dünyanın pek çok bölgesinde doğal olarak yetişmektedir.

jean avait un vêtement de poils de chameau, et une ceinture de cuir autour des reins. il se nourrissait de sauterelles et de miel sauvage.
yahyanın deve tüyünden giysisi, belinde deri kuşağı vardı. yediği, çekirge ve yaban balıydı.

car ils sont allés en assyrie, comme un âne sauvage qui se tient à l`écart; Éphraïm a fait des présents pour avoir des amis.
efrayim ücretli oynaşlar tuttu.

comme le cannabis peut être cultivé dans différents environnements et pousse à l’état sauvage dans de nombreuses parties du monde, il est extrêmement difficile d’évaluer la production mondiale.
fas hâlâ başlıca uluslararası kenevir sakızı üreticisi olup, yeni anket çalışmaları kenevir yetiştirilen alanların 2004 ve 2005 arasında % 40 civarında azaldığını ileri sürmekle beraber, avrupa’da tüketilen kenevir sakızının yaklaşık % 70’ini hâlâ bu ülkenin ürettiği tahmin edilmektedir.

la vie sauvage ainsi que la quantité et la qualité de l'eau pourraient également être affectées si de grandes zones d'habitats naturels ou des zones agricoles traditionnelles sont converties et amenées à la production intensive pour la bioénergie.
geniş alanlar doğal habitatlardan ya da geleneksel tarım yapılan alanlardan dönüştürülerek yoğun biyoenerji üretiminin hizmetine sunulursa, doğal hayat ile su miktarı ve kalitesi de zarar görebilir.

il fit de même, pour la porte du temple, des poteaux de bois d`olivier sauvage, ayant le quart de la dimension du mur, et deux battants de bois de cyprès;
aynı biçimde ana bölümün girişine de iğde ağacından kapı söveleri yaptırdı. bu söveli kapı tapınağın genişliğinin dörtte biriydi.

ce projet, qui a reçu un peu plus de 5,5 millions d'euros de l'ispa, s'est concrétisé par la fermeture de dix-huit sites de décharge sauvage, ce qui a permis d'améliorer la gestion et le contrôle des déchets dans la région. plus spécifiquement, les résultats suivants sont obtenus: augmentation des taux de recyclage et de réutilisation; meilleure organisation du ramassage et du transport des déchets; traitement écologique des déchets par prévention du fi ltrage des polluants vers la nappe phréatique et le danube; et amélioration de la surveillance.
projeye ispa tarafından 5,5 milyon €’nun biraz üzerinde bir miktar tahsis edilmiş olup, bu sayede 18 çöp dökme alanı kapanmış ve bunu takiben bölge atığının yönetimi ve denetiminde özellikle aşağıdaki hususlarda iyileşme kaydedilmiştir: geliştirilmiş yeniden kullanım ve geri dönüşüm oranları; daha organize toplama ve nakliyat; çevreye duyarlı bertaraf sistemi, kirleticilerin su tablasına ve tuna’ya sızmalarının önlenmesi ve iyileştirilmiş izleme.