A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente
it was unavoidable.
kaçınılmazdı.
Última atualização: 2014-02-01
Frequência de uso: 1
Qualidade:
his stupidity was unavoidable.
onun aptallığı kaçınılmazdı.
Última atualização: 2014-02-01
Frequência de uso: 1
Qualidade:
a wake-up call was unavoidable.
harekete geçmek için bir çağrı kaçınılmaz hale gelmişti.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
current conditions may have made it unavoidable.
mevcut koşullar, bu durumu kaçınılmaz kılmış olabilir.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
this has been an unavoidable decree of your lord.
bu, rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
in here, i have produce and boxes that are unavoidable.
burada, kaçınılmaz olan kutular üretmişim.
Última atualização: 2015-10-13
Frequência de uso: 1
Qualidade:
upward pressure on wages is an unavoidable effect of the steadily falling unemployment rate.
sürekli düşen işsizlik oranının önlenemez bir etkisi de ücretlerde artış yönünde yaşanan baskı.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
fortunately, i stopped my troops on 5 december, otherwise the catastrophe would be unavoidable.
" birliklerimi 5 aralık'ta durdurdum, aksi halde bir felaket kaçınılmaz olacaktı.
Última atualização: 2016-03-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
Aviso: contém formatação HTML invisível
there is not one of you but will go down to it. this has been an unavoidable decree of your lord.
sizden bir tek kişi bile yoktur ki oraya uğramasın; bu, rabbinin takdir ettiği bir şeydir.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
and there is not one of you but shall come to it; this is an unavoidable decree of your lord.
sizden bir tek kişi bile yoktur ki oraya uğramasın; bu, rabbinin takdir ettiği bir şeydir.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
before the meetings with de kermabon, bogdanovic was quoted by serb media as saying certain topics would be unavoidable.
de kermabon ile görüşmeleri öncesinde bogdanoviç, sırp medyasına yansıyan sözlerinde belli konu başlıklarının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
"the damage to the israeli-turkish bilateral link is obvious and unavoidable," he adds.
liel, "İsrail-türkiye ikili ilişkilerinin gördüğü zarar bariz ve kaçınılmaz." diye ekledi.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
Aviso: contém formatação HTML invisível
against a backdrop of new icts and global wage differentials, major shifts in the distribution of industrial and service activities are probably unavoidable.
yeni bÝt'ler ve küresel ücret farkları zemininde, sanayi ve hizmet faaliyetlerinin daðılımında önemli kaymalar olması kaçınılmaz bir durum.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
all is ultimately forgiven, as the entire group praises the ability to accept life's unavoidable good times and bad times.
bütün grup kişi hayatın kaçınılmaz iyi zamanlarını ve kötü zamanlarını tevekkülle kabul etme gereğini anlamışlardır.
Última atualização: 2016-03-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
"iftar is first done with dates and water, followed by traditional meals, among which the ramadan bread is unavoidable.
"oruç, hurma ve su ile açılır. daha sonra geleneksel yemekler yenir, ki bunların içinde ramazan pidesi sofraların olmazsa olmazıdır.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
Aviso: contém formatação HTML invisível
prevention has long been the highest priority of european union waste policy: only where the production of waste is unavoidable should recycling and reuse of waste be encouraged.
uzun süredir avrupa birliği atık politikasının birinci önceliği önleme olmuştur: atıkların geri kazanımı ve yeniden kullanılması sadece atık üretiminin kaçınılmaz olduğu durumlarda teşvik edilmelidir.
Última atualização: 2014-02-06
Frequência de uso: 1
Qualidade:
is there a cyclical pattern in advanced economies, linked with unavoidable behavioural excesses during periods of exuberance, which then subside over time following policy and institutional adjustments?
acaba gelişmiş ekonomilerde, bolluk zamanlarında önüne geçilemeyen davranışsal aşırılıklara bağlı olarakortaya çıkan, fakat daha sonra siyasi ve kurumsal düzenlemelerle yatışan döngüsel bir model mi mevcut?
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
"this means that sundry personal interests and pressures to delay hard but unavoidable reforms in order to win a few votes more at the elections must not be allowed to prevail over the general interest of all our citizens.
yani çeşitli kişisel menfaatlerin ve birkaç oy daha fazla almak için, zorlu fakat kaçınılmaz reformları geciktirmeye yönelik baskıların, halkımızın genel menfaatlerinin önüne geçmesine izin verilmemelidir.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
Aviso: contém formatação HTML invisível
o ibrahim! leave off this; verily the decree from thy lord hath already come, and verily they! upon them is coming a torment unavoidable.
"bundan vazgeç İbrahim. rabbinin emri gelmiş bulunuyor; onlar önlenemez bir azaba mahkum olmuşlardır."
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
Aviso: contém formatação HTML invisível
"reforms are unavoidable, with or without the world bank and the imf, and they have been made more urgent by the impact of the economic crisis," mantovanelli said.
mantovanelli, "dünya bankası ve imf olsa da olmasa da reformlar kaçınılmazdır ve ekonomik krizin etkisiyle daha da acil hale gelmişlerdir." dedi.
Última atualização: 2016-01-20
Frequência de uso: 1
Qualidade:
Aviso: contém formatação HTML invisível