Tentando aprender a traduzir a partir dos exemplos de tradução humana.
A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente
accorsero in tutta fretta.
(puta, tapanlar, döndüklerinde putlarını kırılmış görünce) hemen koşarak ona gittiler.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
non si accorsero che non parlava loro e che non li guidava su nessuna via?
görmediler mi ki o, ne kendilerine söz söylüyor, ne de onlara yol gösteriyor?
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
quando si accorsero che non era il re di israele, i capi dei carri si allontanarono da lui
komutanlar onun İsrail kralı olmadığını anlayınca peşini bıraktılar.
Última atualização: 2012-05-05
Frequência de uso: 1
Qualidade:
e allora i capi dei carri si accorsero che egli non era il re di israele e si allontanarono da lui
komutanlar onun İsrail kralı olmadığını anlayınca peşini bıraktılar.
Última atualização: 2012-05-05
Frequência de uso: 1
Qualidade:
non si accorsero che non parlava loro e che non li guidava su nessuna via? lo adottarono come divinità e furono ingiusti.
o buzağının kendileriyle konuşmayacağını, onlara doğru yolu göstermeyeceğini görüp anlamadılar mı da ona sarıldılar ve kendilerine kıydılar, yazık ettiler.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
allora si aprirono gli occhi di tutti e due e si accorsero di essere nudi; intrecciarono foglie di fico e se ne fecero cinture
İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.
Última atualização: 2012-05-05
Frequência de uso: 1
Qualidade:
quando ebbero mangiato [dei frutti] dell'albero, si accorsero della loro nudità e cercarono di coprirsi con le foglie del giardino.
ağac(ın meyvasın)ı tadınca çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarını üst üste yamayıp üzerlerine örtmeğe başladılar.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
e il popolo di mosè, in sua assenza, si scelse per divinità un vitello fatto con i loro gioielli, un corpo mugghiante. non si accorsero che non parlava loro e che non li guidava su nessuna via?
mûsâ tevrat'ı almak için ayrıldıktan sonra ümmeti, zinet takımlarından, böğürür gibi ses çıkaran bir buzağı heykeli yapıp tanrı edindiler.görmemişler miydi ki o heykel onlara hitap edemiyordu, kendilerine yol da gösteremiyordu.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade:
quando li si convinse di ciò e si accorsero che si erano traviati, dissero: “se il nostro signore non ci usa misericordia e non ci perdona, saremo tra coloro che si sono perduti”.
adamakıllı nadim olup doğru yoldan sapıttıklarını görünce de rabbimiz acımazsa bize ve yarlıgamazsa bizi mutlaka ziyankarlardan olacağız dediler.
Última atualização: 2014-07-03
Frequência de uso: 1
Qualidade: