Você procurou por: pratica (Italiano - Turco)

pratica
uygulama

pratica sui pendiiname
yamaç Çalışmasıname

fa pratica come dentista.
o, bir dişçi olarak çalışır.

come avviene ciò, in pratica?
genişlemenin ötesinde

non lascerai vivere colei che pratica la magìa
babası kızını ona vermeyi reddederse, adam normal başlık parası neyse onu ödemelidir.

imposta il numero di domande nelle prove di pratica
testteki soru sayısını belirleyin

ciò è evidente sia a livello concettuale che nella pratica.
en büyük gelişmeler opioid ikame tedavisi alanında görülmüş olup, tedavi edilmiş kişilerin sayısı şu anda 650.000 civarında ve daha da artmaktadır.

anche in estonia e in romania questa pratica è raccomandata.
estonya ve romanya’da bu uygulama tavsiye edilmektedir.

in pratica, la responsabilità della gestione dei programmi uericade sia sulla
avrupa birliği’nin yönetiminin politik incelenmesi hem avrupa parlamentosu ve konsey, hem de ulusal parlamentolar tarafından olmak üzere pek çok düzeyde gerçekleşmektedir.

ma se non mi ascolterete e se non metterete in pratica tutti questi comandi
‹‹ ‹ama beni dinlemez, bütün bu buyrukları yerine getirmezseniz, cezalandırılacaksınız.

osserverete dunque i miei comandi e li metterete in pratica. io sono il signore
‹‹buyruklarıma uyacak, onları yerine getireceksiniz. rab benim.

chi pratica la giustizia si procura la vita, chi segue il male va verso la morte
kötülüğün ardından giden ölümünü hazırlar.

di daniel pfeiffer\ simbolo yin yang ispirato alla mia pratica tai chi.description
daniel pfeiffer \ yin yang sembolü tai chi' den esinlenilmiştir. description

in europa, forse più che altrove, questo discorso è stato messo in pratica.
avrupa’da, belki de başka hiçbir yerde olmadığı kadar, bu konuşmalar gerçek olmuştur.

in pratica in questo paese i risultati della valutazione sono solitamente messi a disposizione degli interessati.
bu ülkede uygulamada paydaşlar genellikle değerlendirme sonuçlarına ulaşabilmektedir.

osservate dunque le parole di questa alleanza e mettetela in pratica, perché abbiate successo in quanto farete
Ülkelerini ele geçirerek mülk olarak rubenlilere, gadlılara, manaşşe oymağının yarısına verdik.

figlioli, nessuno v'inganni. chi pratica la giustizia è giusto com'egli è giusto
yavrularım, kimse sizi aldatmasın. mesih doğru olduğu gibi, doğru olanı yapan da doğru kişidir.

esso ha confermato la pratica di pubblicare valutazioni specifiche das per ciascuno dei settori principali dell'attività comunitaria.
avrupa birliği’nin her bir temel faaliyet alanı için özel das değerlendirmeleri yayınlama uygulaması teyit edildi.

anzi, questa parola è molto vicina a te, è nella tua bocca e nel tuo cuore, perché tu la metta in pratica
tanrı sözü size çok yakındır; uymanız için ağzınızda ve yüreğinizdedir.

la cocaina compresa nella definizione, nella pratica essa figurava raramente come un fattore significativo di cui si teneva conto nelle stime effettuate.
uyuşturucu alışkanlığı, uyuşturucuya bağımlılık, uyuşturucu istismarı, zararlı kullanım, sorunlu kullanım: emcdda sorunlu uyuşturucu kullanımı göstergesiyle bağlantılı, her biri tıbbi veya sosyal boyutlarda kendine has ince nüanslar taşıyan çeşitli kavramlar vardır.