Você procurou por: dar (Turco - Coreano)

dar
선물

vaktimiz dar.
시간이 촉박해

dar sokak!
너무 좁아!

Çizmeler çok dar.
부츠가 너무 꽉 죄이는군

Şey, biraz dar.
원래 목에 딱맞게 하는거란다

parkington'daki dar yol..
정말 미안해요 당신 잘못이 아니에요

dar ve tehlikeli bir yol.
아주 좁고 위험한 길이지

- onu dar gününe sakla.
아이, 그냥 차비나 하지

dar es salaamcity in tanzania
dar es salaamcity in tanzania

"yol geniş ama geçit dar"
길은 넓지만 문이 좁아 탈이로다

bu yer olmaz. düşündüğümden daha dar.
여긴 아무래도 힘들겠어 생각보다 좁네

burası ikimize dar gelir diesel.
이 몸이 나가시니 디젤은 물러가라

neden öyle dar bir pantolon giydin?
바지가 너무 붙는 거 아냐?

bu etkinlikler yüzünden zamanım oldukça dar.
- 난 절대 내 삶을 위험에 내맡기지 않소. - 절대 늦지말아요!

aksesuarları boş ver o halde. vaktimiz dar.
성능 시험은 제껴 시간 없어

eggsy, ileriden sola dön. dar tünelden geç.
에그시, 왼쪽이야 좁은 터널로

aslına bakarsan senin bütün pantolonların çok dar.
사실 너의 모든 바지가 그래. 너무 꽉껴

gece kulübünün arkasındaki dar sokakta.-Öyle mi?
어디서? - 나이트 클럽의 뒤 골목에서 - 그래?

- Çok mu dar? - peki tamam. - tamam.
그래, 좋아

zincirlenmiş olarak onun dar bir yerinden atıldıkları zaman ölümü çağırırlar
그들이 쇠사슬에 묶여 협소 한 곳에 버려졌을 때 여기 저기 서 죽음을 애원하리라