Você procurou por: çünkü o sadece beni sevmeyi istedi (Turco - Inglês)

o sadece sorumluları cezalandırmak istedi.
she wished to punish only those responsible.

o sadece adil.
it's only fair.

o sadece bir kuş.
it's just a bird.

o sadece bir rüyaydı
that was just a dream.

o sadece bana baktı.
he just glanced at me.

sadece beni mi bekliyordun?
were you waiting just for me?

o sadece alışverişe gidiyor.
she is just going shopping.

o, sadece onikiye girdi.
she has just turned twelve.

lütfen sadece beni yalnız bırak. düşünmek istiyorum.
please just leave me alone. i want to think.

bu sadece besin zinciri.
this is just the food chain unfolding.

sadece & benim olaylarımı göster
show & my events only

sadece benim doubt'ın temizle
just clear my doubt's

lütfen sadece benim yaptığım her şeyi yap.
please just do everything i do.

o sadece benim anladığımdan ibaretti. o benim içine girdiğim basitçe bir kapıydı.
it was only then that i realized it was simply a gate that i was coming into.

problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
the problem has arisen simply because you didn't follow my instructions.

ve bunun sadece benim yaşamım olmadığının farkına vardım.
and i realized that this wasn't just my life.

&sadece benim için ([username])
only for &me ([username])

hayatın kendisiydi. bunun sadece benim acım olmadığının farkına vardım.
it was life itself. i realized that this wasn't just my pain.

ayetlerimi değeri düşük şeylerle değişmeyin; sadece benden çekinin.
(tafsir at-tabari, vol. i, page 253).

"fakat benim çağırmam, sadece benden uzaklıklarını artırdı."
"but all my calling added nothing but to (their) flight (from the truth).