A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente
fransız petrol ürünlerisektöründeki iki ana şirketinfaaliyetlerinin birleşmesi birçokpazarda hakim durumyaratacaktı
la concentrazione delleattività dei due maggiorioperatori del mercatofrancese nel settore deiprodotti petroliferiavrebbe comportato lacreazione di unaposizione dominante suvari mercati.
biyoyakıtlar ulaşımı çevre dostu kılmanın ve pahalı petrol ithalatını önlemenin iyi bir yolu olarak bilinmektedir.
i biocarburanti sono stati salutati come un buon modo per rendere i trasporti ecologici ed evitare importazioni costose di petrolio.
bu tür bir açıklama getirilemiyorsa, artış, benzinistasyonu sahipleri ile petrol şirketleri arasındaki anlaşmanın bir sonucuolabilir.
quando mancano spiegazioni di questo tipo, si può presumere che all’origine dell’aumento vi sia unaccordo tra benzinai o tra petrolieri.
bu artış, örneğin uluslararası bir kriznedeniyle, ham petrol fiyatlarındaki yükselme ya da vergilerdeki bir artışnedeniyle ortaya çıkabilir.
può essere la conseguenza di un aumento delle tasse o del prezzodel greggio, legato ad esempio ad una crisi internazionale.
homs'ta yıkılan petrol boru hattını canlı canlı gösteren bir kesit ise cnn, bbc, aljazeera ve skynews gibi büyük tv kanalları tarafından kullanıldı:
alcune di esse contengono informazioni di forte impatto, riferite a bombardamenti, vittime, e a immagini di alcuni ospedali di campagna in pessime condizioni.
Örneğin, kasım 1999 sonunda, İtalyan rekabet otoritesi İtalya’da petrol dağıtım sektöründe, petrol ürünleri üreticileri arasındayapıldığından kuşkulanılan bir anlaşmayla ilgili bir soruşturma başlatmıştır.
a fine novembre 1999l’autorità italiana garante della concorrenza ha avviato una procedura d’indaginecontro una presunta intesa tra i produttori di prodotti petroliferi nel settore delladistribuzione dei carburanti in italia.
1800’lerin ortalarındaki sanayi devrimiyle, kömür ve petrol başta olmak üzere, ‘fosil yakıt’ diye tabir edilen yakıtlar yükselişe geçmiştir.
la rivoluzione industriale a metà del xix secolo ha portato alla ribalta i cosiddetti “combustibili fossili”, prevalentemente carbone e petrolio.
boa ve gda’ya yapılan doğal gaz ve petrol ithalatının önemli bir kısmı dakoa’dan gelmekte olup, bu oranın 2030’a kadar ciddi bir artış göstermesi beklenmektedir.
una porzione signiicativa di gas naturale e petroli o importati nei paesi dell’eco e dell’eso proviene dall’eocac ed è destinata a crescere in maniera sostanziale ino al 2030.
2008 yılında yayımlanan ‘avrupa’nın değişen ikliminin etkileri’ başlıklı aÇa raporuna göre, sıcaklıklar artıp deniz buzları eridikçe, keşfedilmemiş büyük petrol ve gaz kaynaklarına yönelik beklentiler de şimdiden petrol endüstrisi ve hükümetlerin dikkatlerini kuzey buz denizi’ne doğru çevirmektedir.
i passeggeri dei traghetti che fanno la spola tra la danimarca settentrionale e la norvegia vedono scorrere su uno schermo televisivo le informazioni concernenti l’acqua marina sottostante.