Вы искали: a new oil tanker was launched (Английский - Турецкий)

a new oil tanker was launched.
yeni bir yakıt tankeri denize indirildi.

oil tanker
petrol tankeri

a trial was launched in absentia.
zanlı gıyaben yargılanmaya başladı.

immediately a new service called sms:donate was launched.
hemen sonrasında sms:donate isimli yeni bir servis devreye sokuldu.

it was launched in july 2007.
temmuz 2007'de kurulmuştur.

a new room was assigned to me.
bana yeni bir oda tahsis edildi.

a new zealand leg was also scrapped.
ayrıca yeni zelanda ayağı da askıya alındı.

in 1996, a new system was introduced.
1996 yılında yeni bir sistem getirilmiştir.

accidental oil tanker spills in european seas
avrupa denizlerinde kaza sonucu oluşan petrol sızıntıları

a new control tower was built in 1965.
yeni kontrol kulesi 1965'te yapılmıştır.

it was a new book.
o yeni bir kitaptı.

also this week: a new business pilot project is launched in macedonia.
bu hafta ayrıca: makedonya'da yeni bir pilot iş projesi başlatıldı.

in 2008, the dharma initiative website was launched.
2008'de, dharma girişimi websitesi açıldı.

a new daily newspaper, 24 sata (24 hours), was launched in croatia on 3 march.
hırvatistan'da 3 mart'ta yeni bir günlük gazete 24 sata (24 saat), yayın hayatına başladı.

i was offered a new job.
bana yeni bir iş teklif edildi.

"it’s a new approach," prime minister bajram rexhepi said as the initiative was launched.
söz konusu girişimin başlatılmasına ilişkin olarak "yeni bir yaklaşım" yorumunda bulunan başbakan bayram recepi, "kosova hükümetinin niyeti, program başarılı olduğu takdirde, bu doğrultuda devam etmektir.

=== self-winding movement ===a new generation of self-winding mechanical movements was launched in 2006.
=== otomatik düzenek ===2006 yılında, otomatik kurmalı yeni nesil mekanik düzenekler piyasaya sürülmüştür.

" "a new world order!
" "a new world order!

an investigation into thursday's bombing attack was launched immediately.
perşembe günkü bombalı saldırı hakkında derhal soruşturma açıldı.

i noticed she was wearing a new hat.
onun yeni bir şapka giydiğini fark ettim.