Английский
disadvantage
Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
disadvantage
götürü
Последнее обновление: 2017-02-14
Частота использования: 1
Качество:
• social exclusion and disadvantage;
• sosyal dışlanma ve dezavantaj;
Последнее обновление: 2014-02-06
Частота использования: 1
Качество:
the major disadvantage is the upfront cost.
en büyükl dezavantajı belirgin maliyetidir.
Последнее обновление: 2016-03-03
Частота использования: 1
Качество:
some of these protocols have the disadvantage of slow convergence.
bu protokollerden bazılarının yakınlaşması (convergence) yavaştır.
Последнее обновление: 2016-03-03
Частота использования: 1
Качество:
that it looks like ours is both an advantage and a disadvantage?
bize çok benzemesinin hem artısı hem eksisi mi var
Последнее обновление: 2018-11-20
Частота использования: 1
Качество:
such disadvantage tends also to be more widespread among specific groups
buprenorfin, metadondan sonra, en yaygın olarak reçete edilen opioid ikame maddesi
Последнее обновление: 2014-02-06
Частота использования: 1
Качество:
we can't fight at a million-to-one disadvantage.
milyona bir dezavantajla savaşamayız.
Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:
a small disadvantage is the rather limited aperture modes in telephoto.
bu noktadaki tek küçük dezavantaj tele çekimlerde diyaframın sınırlı esneklik sunması.
Последнее обновление: 2014-09-24
Частота использования: 1
Качество:
generally speaking, vlachs were at a disadvantage during the era of rising nationalism.
milliyetçilik politikalarının yükselişi, ulahlar açısından genel olarak bir dezavantaj oldu.
Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:
in this range of digital cameras, however, this should not be seen as a disadvantage.
otomatik ayarların yanısıra menü aracılığıyla ve function butonu ile yeteri kadar esneklik sağlayan seçeneklere de ulaşılabiliyor.
Последнее обновление: 2011-05-12
Частота использования: 1
Качество:
arafat, a popular public figure in romania, argued the new system would disadvantage patients.
romanya'da sevilen bir kişi olan arafat, yeni sistemin hastaların dezavantajına olacağını savundu.
Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:
a disadvantage, albeit a small one, of a high amount of megapixels is that the file size easily increases.
Çekilen fotoğrafların yüksek megapikselde olmalarının dosya boyutlarının artmasına neden olması küçük de olsa bir dezavantajdır.
Последнее обновление: 2014-09-24
Частота использования: 1
Качество:
the only thing is that it came at the cost of a few details; of which the main disadvantage is the battery capacity.
eleştiri getirilecek tek konu; birkaç detayın bedelinin, batarya kapasitesinin az olması gibi önemli bir dezavantajı beraberinde getirmesi.
Последнее обновление: 2011-05-12
Частота использования: 1
Качество:
and that one big disadvantage is that, until you actually do all that learning, you're going to be helpless.
ve bu büyük dezavantaj şu bütün bu öğrenimi gerçekleştirene kadar aciz olacaksınız.
Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:
but for many years, until the late 1990s, china had an infrastructure disadvantage vis-a-vis india.
ancak 1990ların sonlarına kadar, uzun yıllar boyunca Çin, altyapı açısından hindistan'a göre dezavantajlı konumdaydı.
Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:
both selective and indicated prevention may moderate the effect of an early developmental disadvantage, its translation in to social marginalisation and subsequent progression in to substance abuse.
bu seçili konuda, belirli gruplarla ilgili risk faktörleri ve korunmasızlık profilleri hakkında derinlemesine bilgi verilirken bu gruplarda uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucuyla bağlantılı sorunlar da araştırılmaktadır.
Последнее обновление: 2014-02-06
Частота использования: 1
Качество:
and like the holders of a secret, they had an advantage which was a disadvantage, too, and which was true of no other minority group in the united states.
ve sır tutanlar gibi aynı zamanda dezavantaj olan bir avantaja sahip idiler ve bu, birleşik devletler'deki başka azınlık grupları için geçerli değildi.
Последнее обновление: 2016-03-03
Частота использования: 1
Качество:
efforts are being made to resolve them, as they may be a disadvantage in the further process of, not only restoration of understanding and trust, but of eu integration as well.
bu sorunlar sadece anlayış ve güvenin yeniden tesisi açısından değil, ab üyeliği sürecinin ilerlemesi açısından da bir dezavantaj yaratabileceğinden, bunları çözme yönünde çaba sarfedilmekte.
Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:
but his position as vice president of the european convention for a common eu constitution did not bear fruit, a fact which could work against him. simitis' only disadvantage is his age.
fakat ortak ab anayasası konulu avrupa konvansiyonu başkan yardımcılığı görevinin verimsiz geçmesi onun açısından eksi puan olabilir. simitis'in tek dezavantajı yaşı.
Последнее обновление: 2012-04-07
Частота использования: 1
Качество:
the proposed reforms have also drawn objections from the catholic bishops' conference (cbc), which said they would leave bih's croats at a disadvantage.
Önerilen reformlar, bunun bh'deki hırvatları dezavantajlı duruma sokacağını söyleyen katolik rahipler konferansı'ndan (cbc) da tepki aldı.
Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 2
Качество: