Вы искали: high ranking (Английский - Турецкий)

a general is a high-ranking military officer.
bir general yüksek rütbeli bir subaydır.

there are few high-ranking positions left open for you.
sizin için açık bırakılmış birkaç üst düzey pozisyon var.

john preston (christian bale) is a high-ranking cleric.
bu ilacın denetiminden john preston (christian bale) adlı bir ajan sorumludur.

he is indeed one of our high ranking, firmly believing bondmen.
gerçekten o bizim tam inanmış has kullarımızdandı.

the specifications of the canon sx200is are impressive and aim at a high ranking.
canon sx200is fotoğraf makinesinin etkileyici teknik özellikleri yüksek bir noktayı hedefliyor.

in world war ii, he was a high ranking and influential member of the luftwaffe.
savaş sırasında luftwaffe'nin yüksek rütbeli ve etkili bir üyesiydi.

it will be used to welcome high-ranking international and domestic officials and generals.
birlik, yüksek rütbeli yerli ve yabancı subay ve generalleri karşılama törenlerinde görev yapacak.

dozens of military officials and retired high-ranking officials are among the suspects.
Şüpheliler arasında düzinelerce askeri yetkili ve emekli yüksek rütbeli subaylar da yer alıyor.

still, the canon powershot sx200is deserves a high ranking, a camera with true potential!
buna rağmen, gerçek bir potansiyele sahip olan canon powershot sx200is fotoğraf makinesi üst seviye bir model olmayı hak ediyor.

tetricus was rewarded for his part in the conspiracy with a high-ranking position in italy itself.
tetricus, bu plandaki rolü nedeniyle İtalya'da yüksek dereceli bir pozisyonla ödüllendirildi.

the generals are croatia's only high ranking officials to have been indicted for war crimes in the hague.
sanık generaller, hırvatistan'ın lahey'de savaş suçundan hüküm giyecek tek üst düzey subayları.

according to jovicevic, high-ranking figures in the montenegrin government used their influence to halt the case.
joviceviç'e göre, karadağ hükümetinde yer alan üst düzey isimler nüfuzlarını kullanarak olayı örtbas ettiler.

as a member of the "reichsführer"-ss staff, peiper was close to many high ranking ss officers.
reichsführer-ss ekibinin bir üyesi olarak, birçok yüksek rütbeli ss subayına yakın oldu.

in response to this statistic, high-ranking state authorities recently announced plans to prevent violence against women.
bu istatistiğe yanıt olarak üst düzey devlet mercileri ise, kadına karşı şiddeti önlemek için kısa süre önce birtakım planlar açıkladılar.

they took up the matter amid a raging scandal involving questionable contacts between shadowy businessmen and high-ranking ministry officials.
vekiller meseleyi, şaibeli işadamlarıyla üst düzey bakanlık yetkilileri arasındaki tartışmalı temaslarla ilgili büyük bir skandal patladığı bir dönemde ele aldılar.

and what you will find is a very, very low-ranking bitch will quite easily keep a bone away from a high-ranking male.
ve göreceğiniz şu ki, çok düşük rütbedeki cadaloz kolaylıkla kemiğini yüksek rütbeli bir erkekten koruyabilir.

tadic said that, although visits by such high-ranking officials seem unrealistic, the arrival of putin and obama is not utterly impossible.
tadiç, bu kadar üst düzey yetkililerin ziyaretleri gerçekçi görünmemekle birlikte putin ve obama'nın gelmesinin imkânsız olmadığını söyledi.

in a separate investigation called ergenekon, which started in 2007, a number of other high-ranking officers were arrested on similar charges.
2007 yılında başlayan ergenekon adlı ayrı bir soruşturmada, bir dizi yüksek rütbeli subay da benzer suçlamalarla tutuklanmıştı.

"a unicameral parliament with fewer lawmakers would be an element of cutting corruption: fewer high-ranking politicians accused of influence peddling.
cumhurbaşkanı, "daha az milletvekiline sahip tek kamaralı bir parlamento yolsuzluğu azaltmada bir unsur olacaktır: nüfuz kullanmakla suçlanan üst düzey siyasi sayısı azalacaktır.

"we have had cases when high ranking officers of these agencies have been found co-operating or being involved in corruption," he told setimes.
setimes'a konuşan İlazi, "bu dairelerdeki üst düzey memurların işbirliği yaptığı veya yolsuzluğa bulaştığının görüldüğü olaylar oldu." dedi.