Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
and his sons walked not in his ways, but turned aside after lucre, and took bribes, and perverted judgment.
ama oğulları onun yolunda yürümediler. tersine, haksız kazanca yönelip rüşvet alır, yargıda yan tutarlardı.
likewise must the deacons be grave, not doubletongued, not given to much wine, not greedy of filthy lucre;
aynı şekilde kilise görevlileri, özü sözü ayrı, şarap tutkunu, haksız kazanç peşinde koşan kişiler değil, ağırbaşlı kişiler olmalı.
for a bishop must be blameless, as the steward of god; not selfwilled, not soon angry, not given to wine, no striker, not given to filthy lucre;
gözetmen, tanrı evinin kâhyası olduğuna göre, eleştirilecek yönü olmamalı. dikbaşlı, tez öfkelenen, şarap düşkünü, zorba, haksız kazanç peşinde koşan biri olmamalı.