Обучается переводу с помощью примеров, переведенных людьми.
Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
cessiamo dunque di giudicarci gli uni gli altri; pensate invece a non esser causa di inciampo o di scandalo al fratello
onun için, artık birbirimizi yargılamayalım. bunun yerine, hiçbir kardeşin yoluna sürçme ya da tökezleme taşı koymamaya kararlı olun.
in verità, coloro che desiderano che si diffonda lo scandalo tra i credenti, avranno un doloroso castigo in questa vita e nell'altra.
müminler arasında çirkinliklerin yayılmasını arzu eden kimseler için, dünyada da âhirette de gayet acı bir azap vardır.
guai al mondo per gli scandali! e' inevitabile che avvengano scandali, ma guai all'uomo per colpa del quale avviene lo scandalo
İnsanı günaha düşüren tuzaklardan ötürü vay dünyanın haline! böyle tuzakların olması kaçınılmazdır. ama bu tuzaklara aracılık eden kişinin vay haline!
e se la tua mano destra ti è occasione di scandalo, tagliala e gettala via da te: conviene che perisca uno dei tuoi membri, piuttosto che tutto il tuo corpo vada a finire nella geenna
eğer sağ elin günah işlemene neden olursa, onu kes at. Çünkü vücudunun bir üyesinin yok olması, bütün vücudunun cehenneme gitmesinden iyidir.
a chi segue le tracce di satana egli comanda scandalo e disonore. se non fosse per la grazia di allah nei vostri confronti e la sua misericordia, nessuno di voi sarebbe mai puro, ma allah rende puro chi vuole lui.
sakın şeytanın izinden gitmeyin!her kim şeytanın peşinden giderse bilsin ki o kendisinden hep fena, çirkin ve meşrû olmayan şeyleri yapmasını ister.eğer allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. ancak allah dilediğini temizleyip arındırır.
la scorsa settimana gli abitanti di madrid si sono riversati in massa per le strade della città, manifestando così la loro rabbia nei confronti del primo ministro mariano rajoy, travolto dall'ultimo scandalo sulla corruzione .
bu yazı avrupa krizde özel haberimizin bir parçasıdır. bu haftasonu madridliler, başbakan mariano rajoy'un ortaya çıkan yeni yolsuzluk iddialarını protesto etmek için sokaklara döküldüler.
anche se recenti scandali in cui sono state coinvolte aziende prestigiose hanno portato ad alcune riforme, sembra che la situazione generale stia peggiorando. in base al rapporto presentato nel 2010 da transparency international, un’associazione non governativa, in tutto il mondo “negli ultimi tre anni i livelli di corruzione sono aumentati”.
son yıllarda gündeme oturan skandallar sonucunda bazı reformlar yapılsa da, genel durum pek iç açıcı görünmüyor. uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2010’da yaptığı bir araştırma, dünya çapında “yolsuzluğun son üç yılda arttığını” ortaya çıkardı.