Вы искали: unus (Латинский - Турецкий)

unus
tek

unus (m)
bir

triginta unus
thirty one

unus homo, nullus homo
one man, no man

rex afec unus rex saron unu
afek kralı, Şaron kralı,

rex dabir unus rex gader unu
devir kralı, geder kralı,

rex cades unus rex iachanaem chermeli unu
kedeş kralı, karmeldeki yokneam kralı,

qui autem adheret domino unus spiritus es
rable birleşen kişiyse onunla tek ruh olur.

audi israhel dominus deus noster dominus unus es
‹‹dinle, ey İsrail! tanrımız rab tek rabdir.

mediator autem unius non est deus autem unus es
aracı tek bir tarafa ait değildir; tanrı ise birdir.

cherub unus sit in latere uno et alter in alter
keruvlardan birini bir kenara, öbürünü öteki kenara, kapakla tek parça halinde yap.

erat ergo recumbens unus ex discipulis eius in sinu iesu quem diligebat iesu
Öğrencilerinden biri İsanın göğsüne yaslanmıştı. İsa onu severdi.

adquievit et mansit apud hominem fuitque illi quasi unus de filii
mika ile kalmaya razı oldu. mika da ona oğlu gibi davrandı.

dicit nicodemus ad eos ille qui venit ad eum nocte qui unus erat ex ipsi
İçlerinden biri, daha önce İsaya gelen nikodim, onlara şöyle dedi: ‹‹yasamıza göre, bir adamı dinlemeden, ne yaptığını öğrenmeden onu yargılamak doğru mu?››

alii autem dicebant quia helias est alii vero dicebant propheta est quasi unus ex propheti
başkaları, ‹‹o İlyastır›› diyor, yine başkaları, ‹‹eski peygamberlerden biri gibi bir peygamberdir›› diyordu.

apertoque unus sacco ut daret iumento pabulum in diversorio contemplatus pecuniam in ore saccul
konakladıkları yerde içlerinden biri eşeğine yem vermek için torbasını açınca parasını gördü. para torbanın ağzına konmuştu.

audientes autem unus post unum exiebant incipientes a senioribus et remansit solus et mulier in medio stan
bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsayı yalnız bıraktılar. kadın ise orta yerde duruyordu.