Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
solcherart haben diejenigen vor ihnen geleugnet.
kendilerinden öncekiler de böyle yalanladı.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
aber sie möchten nicht an das glauben, was sie zuvor geleugnet hatten.
ama daha önce yalanlamış oldukları için inanamadılar.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
haben sie denn nicht das geleugnet, was moses zuvor gegeben wurde?
(aynı kafa yapısına sahip olanlar) daha önce de musa'ya verilenleri inkar etmemişler miydi?
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
ihr habt (ihn) ja geleugnet, und das wird (euch) nun anhaften."
(ey inkarcılar! size resul'ün bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; onun için azap yakanızı bırakmayacaktır!
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование
dann haben wir ihn und diejenigen mit ihm mit gnade von uns gerettet und diejenigen, die unsere ayat geleugnet haben, ausgerottet.
biz de onu ve beraberinde olanları, tarafımızdan bir lütuf olarak kurtardık ve âyetlerimizi yalan sayıp iman etmeyenlerin ise kökünü kestik.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
bereits kamen zu dir meine ayat, dann hast du sie geleugnet, dich in arroganz erhoben und warst von den kafir."
ayetlerim sana geldi de onları hemen yalanlayıverdin; büyüklük tasladın ve kâfirlerden oldun.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование
wahrlich, ihre gesandten waren zu ihnen mit deutlichen beweisen gekommen. aber sie möchten nicht an das glauben, was sie zuvor geleugnet hatten.
and olsun ki onlara peygamberler belgeler getirdi; önceleri yalanladıklarından ötürü inanamadılar.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
dann haben wir ihn und diejenigen mit ihm mit gnade von uns gerettet und diejenigen, die unsere ayat geleugnet haben, ausgerottet. und sie waren keine mumin.
biz, rahmetimizle, hud'u ve beraberinde bulunanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayarak inanmayanların kökünü kestik.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
nein, sondern sie verleugneten das, dessen wissen sie sich nicht aneigneten und dessen exegese ihnen noch nicht zuteil wurde. solcherart haben diejenigen vor ihnen geleugnet.
hayır! onlar, hakkında etraflı bir bilgi edinmeden ve henüz yorumuna tam vakıf olmadan, bu kur'ân’ı, çarçabuk yalanladılar.kendilerinden öncekiler de böyle yalan saymışlardı.bak ve zalimlerin sonunun nasıl olduğunu anla!
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
"doch, mit sicherheit! bereits kamen zu dir meine ayat, dann hast du sie geleugnet, dich in arroganz erhoben und warst von den kafir."
"hayır, benim ayetlerim sana gelmişti, fakat sen onları yalanladın, büyüklüğe kapıldın ve kafirlerden oldun."
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование
und er hat euch schon in dem buch herabgesandt, daß wenn ihr hört, daß die zeichen allahs geleugnet und verspottet werden ihr nicht bei ihnen sitzt, bis sie zu einem anderen gespräch übergehen; ihr wäret sonst wie sie.
(allah) size kitapta indirmişti ki: allah'ın ayetlerinin inkar edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar (bu sözü bırakıp) başka bir söze dalıncaya kadar onlarla beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
doch als nun die wahrheit von uns zu ihnen kam, da sagten sie: "warum ist ihm nicht das gleiche gegeben worden wie das, was moses gegeben wurde?" haben sie denn nicht das geleugnet, was moses zuvor gegeben wurde?
buna rağmen yine de kendilerine tarafımızdan hakikat, (yani kur'ân ve peygamber) gelince: “mûsa’ya verilen mûcizelerin benzeri ona da verilse ya!” diyorlar.oysa daha önce mûsâ’ya verilen vahyi de inkâr etmemişler miydi?ve hatta: “bunlar, birbirini destekleyen iki sihir (aldatmaca) biz hepsini reddediyoruz!” demişlerdi.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование