Вы искали: diskriminaciju (Сербский - Турецкий)

rumunija pozvana da okonča diskriminaciju tinejdžera zaraženih hiv-om
romanya'ya, aids hastası gençlere karşı ayrımcılığa son verme çağrısı

vrlo sam tužna zbog toga jer ne verujem u diskriminaciju protiv bilo koga.
ve bu beni çok üzüyor çünkü ayrımcılığa inanmıyorum.

američki stejt department kritikuje diskriminaciju u slici ljudskih prava u grčkoj
abd dışişleri bakanlığı, yunanistan'daki insan haklarında ayrımcılık tablosunu eleştirdi

on je optužio beograd za diskriminaciju bošnjaka u sandžaku i najavio da će taj region tražiti autonomiju.
zukorliç, belgrad'ı sancak'ta boşnaklara karşı ayrımcılık yapmakla eleştirdi ve bölgenin özerklik isteyeceğini duyurdu.

sledbenici alevi ogranka islama dugo se već žale na diskriminaciju i prisilnu asimilaciju od strane većinskih suni muslimana.
İslam'ın alevilik mezhebine inananlar uzun zamandır çoğunluktaki sünni müslümanlar tarafından uygulanan ayrımcılık ve zorla asimilasyondan şikayet ediyorlar.

on se protivio zakonu zato što „seksualna orijentacija“ nije eksplicitno pomenuta kao osnov za diskriminaciju.
komite, "cinsel tercihin" ayrımcılık gerekçesi olarak açıkça belirtilmemesi yüzünden yasaya karşı çıkmıştı.

iako građani teško mogu da identifikuju diskriminaciju i kršenja ljudskih prava, svi znamo da takvih slučajeva u našoj zemlji ima.
vatandaşlar ayrımcılığı ve insan hakları ihlallerini tespit etmede sorun yaşasa da, bunun toplumumuzda olduğunu hepimiz biliyoruz.

manjine tvrde da vlada sprovodi otvorenu diskriminaciju time što je proglasila neustavnim da se građani izjašnjavaju kao pripadnici bilo koje druge nacionalnosti osim albanske.
azınlıklar, hükümetin vatandaşların arnavut'un dışında başka bir uyruktan olmasını anayasaya aykırı ilan etmekle açıkça ayrımcılık yaptığını iddia ediyor.

orhan erindž, predsednik turskog udruženja novinara, kaže da njegova organizacija i drugi ne vrše diskriminaciju kada podržavaju novinare kojima se sudi.
türkiye gazeteciler derneği başkanı orhan erinç, örgütü ve diğerlerinin yargılanan gazetecileri desteklerken ayrımcılık yapmadığını söylüyor.

pored kažnjavanja aviokompanije, vladin nacionalni odbor za borbu protiv diskriminacije naredio je taromu da informiše svoje osoblje o pitanjima vezanim za diskriminaciju i jednakost.
hükümetin ayrımcılıkla mücadele ulusal kurulu havayolu şirketine para cezası kesmenin yanı sıra tarom'a personeline ayrımcılık ve eşitlik hakkında eğitim verme talimatı verdi.

makedonski sud izrekao je spaski mitrovoj, 23, tromesečnu zatvorsku kaznu, što je izazvalo optužbe vezane za diskriminaciju nad bugarskim državljanima koji žive u makedoniji.
makedon mahkemesi 23 yaşındaki spaska mitrova'yı üç ay hapse mahkum ederek makedonya'da yaşayan bulgar vatandaşlarına yönelik ayrımcılık iddialarına yol açmıştı.

ek je zatražila od bugarskog regulatornog tela da izbegava diskriminaciju kada određuje međuoperaterske tarife između fiksne i mobilne telefonije i da primenjuje simetrične cene za odlazne pozive, bez obzira da li se upućuju sa fiksnih ili mobilnih telefona.
ak ayrıca bulgar düzenleme kurumundan sabit ve mobil şebekeler arasındaki sonlandırma ücretlerini belirlerken ayrımcılık yapmamasını ve ister sabit ister cep telefonlarından geliyor olsun, çağrı sonlandırmada simetrik fiyatlar uygulamasını da istedi.

"nijedan zakon u srbiji ne pruža osnovu za diskriminaciju, niti je neusklađen sa osnovnim standardima ljudskih prava", rekao je janković.
jankoviç, “sırbistan’da ayrımcılığa zemin sağlayan veya temel insan hakları standartlarıyla çelişen bir yasa bulunmamaktadır.” dedi.

nekoliko turskih studentkinja podnelo je poslednjih godina žalbe evropskom sudu za ljudska prava (echr), tvrdeći da se državnom zabranom krši njihovo pravo na obrazovanje i da predstavlja diskriminaciju.
son yıllarda çok sayıda türk kadın öğrenci, devletin bu yasağının eğitim haklarını çiğnediği ve ayrımcılık anlamına geldiğini ileri sürerek avrupa İnsan hakları mahkemesi'ne (aİhm) şikayette bulundu.

"međunarodni posmatrači u sandžaku ne bi mogli da vide neke realne probleme i diskriminaciju muslimana, nego želju za vlašću muftije muamera zukorlića i islamske zajednice u srbiji", rekao je on za setimes.
setimes'a konuşan Ömeroviç, "sancak'a gelecek olan uluslararası gözlemciler burada gerçek anlamda bir sorun ya da müslümanlara karşı bir ayrımcılık göremezler. görecekleri şey, müftü muammer zukorliç ve sırbistan İslam topluluğunun iktidar hırsı olacaktır", dedi.

antiimigraciona stranka gerta vildersa „otvoreno podstiče diskriminaciju“ protiv radnika eu i seje podele unutar holandskog društva, kažu članovi parlamenta eu. [rojters]
ab parlamentosu üyeleri, geert wilders'in göç karşıtı partisinin ab'li işçilere karşı "ayrımcılığı açıkça kışkırttığını" ve hollanda toplumuna nifak tohumları ektiğini söyledi. [reuters]