Вы искали: halaagnay (Сомалийский - Турецкий)

markaasaan halaagnay intii kale.
diğerlerini yerle bir ettik.

wayna beeniyeen, markasaan halaagnay.
(böylece) onu yalanladılar. biz de onları helak ettik.

ka dibna waxaan halaagnay intii kale.
sonra da ötekileri imha ettik.

dhammaan waxaan u yeellay tusaale dhammaanna waan halaagnay halaag.
biz (onlardan) her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın edip mahvettik.

miyayna arkeyn intaan halaagnay hortood quruumo, aan xagooda usoo noqonayn.
görmediler mi kendilerinden önce nice nesilleri yok ettik; onlar bir daha kendilerine dönüp gelmezler?

ee day siday noqotay cidhibtii dhagartooda anagaa halaagnay iyagii iyo qoomkoodiiba dhammaan.
artık sen, onların kurdukları hileli-düzenin uğradığı sona bir bak; biz, onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik.

waxaa ka reebban magaalo aan halaagnay inay soo noqoto «soo bixin ka hor».
helak ettiğimiz bir belde için artık (yeniden mamur olmak) imkansızdır; çünkü onlar geri dönemeyeceklerdir.

badanaa intaan halaagnay hortood quruun ka fiican xoolo (iyo dhar) iyo aragba.
halbuki biz onlardan önce, gerek mal ve eşyaları, gerek gösterişleri daha güzel durumda olan öyle nesiller helâk ettik ki saymaya gelmez.

badanaana intaan halaagnay magaalo dulmi badan (dadkeedu) oon ahaysiinay gadaasheed qoom kale.
(halkı) zulmeden nice şehri kırıp geçirdik ve onlardan sonra başka bir topluluk getirdik.

waxaana nidhi aada qoomkii beeniyey aayaadkanaga waana baabi'inay (halaagnay) baabi'in, (halaagnay).
"ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin" dedik. sonunda, (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ediverdik.