Вы искали: edebildiğini (Турецкий - Английский)

Компьютерный перевод

Обучается переводу с помощью примеров, переведенных людьми.

Turkish

English

Информация

Turkish

edebildiğini

English

 

От: Машинный перевод
Предложите лучший перевод
Качество:

Переводы пользователей

Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.

Добавить перевод

Турецкий

Английский

Информация

Турецкий

bir yıl boyunca tek bir ağacın ne kadar hareket edebildiğini hesaplayabilirdim.

Английский

and so i was able to calculate how far a single tree moved in a single year.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

gjakova, bazı davalarda, aynı mülk üzerinde üç ayrı kişinin hak iddia edebildiğini belirtiyor.

Английский

in some cases, gjakova added, three owners claim the same property.

Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

bakterilerin, kendi türleri ile diğer türler arasındaki farkı ayırt edebildiğini öğrendiniz umarım.

Английский

i hope that what you've learned is that bacteria can distinguish self from other.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

bazı tarihçiler bulunduğu konum itibariyle imparatoru kontrol edebildiğini iddia ederler ancak büyük ihtimalle sebep bu değildir.

Английский

some ancient historians claim that he was able to control the emperor through his high-ranking position, but this is probably not the case.

Последнее обновление: 2016-03-03
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

pek çoğunuz deb roy'u duymuştur, mart ayında 90.000 saatten fazla ev videosunu analiz edebildiğini göstermişti.

Английский

now a lot of you are probably familiar with deb roy who, back in march, demonstrated how he was able to analyze more than 90,000 hours of home video.

Последнее обновление: 2015-10-13
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

roscomnadzor sorumlusu vadim ampelonsky gözlemcilerin sadece ihlalleri kayıt edebildiğini, yasa gereği çeşitli emniyet teşkilatlarının sorumlu olmasından dolayı ceza veremediğini açıkladı.

Английский

roscomnadzor's press-secretary vadim ampelonsky explained that the watchdog can only record the violations, but cannot dole out the punishment, since the law mandates that various law enforcement agencies are responsible for the repercussions.

Последнее обновление: 2016-02-24
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

bugüne kadar, türk ordusu sınırı kontrol edebildiğini ve mültecileri kamyonlarla mülteci kamplarına veya yaralıysalar ambulanslarla yerel bir hastaneye taşıyarak mülteci krizini nispeten organize bir şekilde idare edebildiğini gösterdi.

Английский

so far, the turkish military has demonstrated they can secure the borders and handle the refugee crisis in a relatively organized manner by transporting them in trucks to camps or in ambulances to a local hospital if they are injured.

Последнее обновление: 2016-01-20
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

fakat, arkadaşları tarafından ona destek olmak amacıyla kurulan www.pinarselek.com sitesinde kendi söylediği sözler nasıl mücadele etmeye devam edebildiğini gösteriyor:

Английский

but, her words on www.pinarselek.com website which has been lauvhed by her friends to support her, explains how she still fights for her freedom:

Последнее обновление: 2016-02-24
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

gjakova, bazı davalarda, aynı mülk üzerinde üç ayrı kişinin hak iddia edebildiğini belirtiyor. yetkililer, sürecin zorluklarla dolu olmasına karşın, sürekli ilerlediğini belirtiyorlar.

Английский

a 5.5m euro donation from the eu will double the current budget and is expected to further facilitate the work of the agencies, as is the assistance of four new international property experts.

Последнее обновление: 2012-04-07
Частота использования: 1
Качество:

Турецкий

bu nedenle, yukarıda bahsedilen her şeyi hesaba katarak, etin raf ömrünün, tüketicinin ekşimeye neden olan (çoğunlukla uçucu) oksidasyon ürünlerini tespit edebildiği veya et rengindeki değişiklikleri gözlemleyebildiği an tarafından belirlendiği açıktır [29] . et endüstrisi tarafından lipid oksidasyonunu engellemek için kullanılan ana strateji, et ve et ürünlerine antioksidanların eklenmesidir [30-36].

Английский

therefore, taking into account everything mentioned above, it seems clear that the shelf life of meat is determined by the moment in which the consumer is able to detect the oxidation products that impart rancidity (mainly volatile) or observe changes in meat colour [29]. the main strategy used by the meat industry to inhibit lipid oxidation is the addition of antioxidants to meat and meat products [30–36].

Последнее обновление: 2020-11-30
Частота использования: 1
Качество:

Источник: Анонимно

Получите качественный перевод благодаря усилиям
7,762,948,181 пользователей

Сейчас пользователи ищут:



Для Вашего удобства мы используем файлы cookie. Факт перехода на данный сайт подтверждает Ваше согласие на использование cookies. Подробнее. OK