Вы искали: kullanışsız (Турецкий - Английский)

kullanışsız.
it is useless

o eski ve kullanışsız.
it's old and clunky.

o bunun kullanışsız olduğunu düşünüyordu.
he thought it was impractical.

robotlar kullanışsız olduğundan veya zaten yapıldığından değil.
not that robots aren't useful and people can build robots.

kameranın, gümüş renkli butonları gibi nadir özelliklerinin uygulamada kullanışsız olması dikkat çekiyor.
and it are exactly the occasional striking features, such as the silver-colored buttons on the back, that turn out inconvenient in practice.

yani bu her ne kadar çok çok süper bir şey olsa da, tekrar edelim, çok ama çok kullanışsız.
so, although that would be really, really awesome, again, that's extremely, extremely impractical.

umarım ki bu kategoriler, bu ikilikler, bu aşırı basitleştirilmiş kutular kullanışsız olmaya ve azalmaya başlayacaklar;
hopefully these categories, these binaries, these over-simplified boxes will begin to become useless and they'll begin to fall away.

birçok uzman, zastava'nın daha önceki girişiminin arabalar kullanışsız olduğu için değil, düşük nitelikli olduğu ve kötü bir biçimde pazarlandığı için basşarısızlığa uğradığını düşünüyor.
many experts have said that zastava's previous attempt failed not because its cars were impractical, but because of low quality and poor marketing.

kullanışsız çokanlamlı formların üretimini en baştan engellemek için g(Δ)'nın s2(Δ) 2-sylow grubunu inşa et.
in order to prevent useless ambiguous forms from generating, build up the 2-sylow group "s2(Δ) of g(Δ).

hastalık teşhisleri icin geleneksel laboratuar testleri bunlara en çok ihtiyaç duyan bölgeler icin çok pahalı ve kullanışsız olabilir. george whiteside'ın dahice cevabı nerdeyse maliyetsiz olarak üretilen ve kusursuz olan bir araç, tedxboston'da.
traditional lab tests for disease diagnosis can be too expensive and cumbersome for the regions most in need. george whitesides' ingenious answer, at tedxboston, is a foolproof tool that can be manufactured at virtually zero cost.