Вы искали: sürdürürken (Турецкий - Английский)

hdz mücadelesini sürdürürken, parti hakkında iddianame hazırlandı.
an indictment has been filed against hdz as the party struggles.

sonunda onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi.
then they were caught by the deluge for they were evil.

hanna rabbe yakarışını sürdürürken, eli onun dudaklarını gözetliyordu.
and it came to pass, as she continued praying before the lord, that eli marked her mouth.

bu bir hızlandırılmış gösterim ve robotu kendini kopyalama işlemini sürdürürken görüyorsunuz.
it's an accelerated view, where you can see the robot actually carrying out some of its replication process.

bana göz göre göre yalan söylemeyi sürdürürken benden doğru sözlü olmamı bekleme.
don't expect me to be truthful when you keep lying to me so blatantly.

İktidar partisi ve muhalefet soğukluklarını sürdürürken yasalar parlamentoda beklemeye devam ediyor.
legislation remains held up in parliament as the ruling party and opposition continue their standoff.

ancak belgrad ve priştine taban tabana zıt tutumlarını sürdürürken bu müzakerelerin sonucu hala belli değil.
with belgrade and pristina still sharply at odds, however, the result of those talks is unclear.

devlet en büyük oyuncu olma özelliğini sürdürürken, onu çokuluslular, kilise ve karışık gruplar izliyor.
the state remains the largest player, followed by multinationals, the church and mixed ownership.

argon üzerindeki çalışmalarını sürdürürken ramsay, bir taraftan da kleveyit mineralini ısıtırken helyumu ilk kez izole etmeyi başardı.
during his search for argon, ramsay also managed to isolate helium for the first time while heating cleveite, a mineral.

ca: kendi şahsi görevini sürdürürken, al, bundan başka yapmak istediğin bir şeyler var mı?
ca: in terms of your own personal role going forward, al, is there something more than that you would like to be doing?

hala sırbistan-karadağ adıyla oynayan sırp takımı turnuvadaki yenilmezliğini sürdürürken, bulgaristan brezilya ile oynadığı son maçı kaybetti.
the serbian team, which still plays under the name serbia-montenegro, remains unbeaten in the tournament, while bulgaria lost its most recent match against brazil.

ama biraz zaman geçince, bir kaç ay sonra, bir gün çalışmalarımı sürdürürken, bir anda yüzlerce yusufçukla karşılaştım, yüzlercesiyle.
but after some time, after some months, one day as i was going out and about, suddenly i noticed hundreds of dragonflies, hundreds of dragonflies.

ab başkanı bölge ziyaretini sürdürürken, pazartesi günü mitrovica'da kosovalı sırp milletvekili petar miletiç silahlı bir kişi tarafından vurularak yaralandı.
while the eu president was travelling through the region, kosovo serb lawmaker petar miletic was shot and wounded by a gunman in mitrovica on monday.

ab üyelik için kesin tarih verme konusunda görüş ayrılığını sürdürürken, hırvatistan başbakanı ivo sanader raporun sürecin 2009'dan önce tamamlanabileceğine dair umut verdiğini söylüyor.
while the eu remains split on a precise date for entry, croatian prime minister ivo sanader says the report provides hope that the process can be completed by 2009.

temel pazarı avrupa olmayı sürdürürken, avrupa dışında seat için satış hacmi açısından en başarılı pazar, firmanın 27 eyalette bayisinin bulunduğu meksika'dır.
its core market remains europe, while the most successful market outside of europe in terms of sales for seat is currently mexico, where the company has dealer presence in 27 mexican states.

1970 ve 1976 yılları arasında aziz joseph toplum okulu'nda öğretmenlik yapar ve müfredat uzmanı olarak görevini sürdürür.
from 1970 to 1976, she was a teacher and curriculum specialist at st. joseph community school, among two others, in roxbury, boston.