Обучается переводу с помощью примеров, переведенных людьми.
Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
başkâhinlerle ileri gelenler onu suçlayınca hiç karşılık vermedi.
他 被 祭 司 長 和 長 老 控 告 的 時 候 、 甚 麼 都 不 回 答
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
orada duran başkâhinlerle din bilginleri, İsayı ağır bir dille suçladılar.
祭 司 長 和 文 士 、 都 站 著 極 力 的 告 他
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
pilatus, başkâhinlerle halka, ‹‹bu adamda hiçbir suç görmüyorum›› dedi.
彼 拉 多 對 祭 司 長 和 眾 人 說 、 我 查 不 出 這 人 有 甚 麼 罪 來
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
başkâhinlerle din bilginleri İsayı ortadan kaldırmak için bir yol arıyor, ama halktan korkuyorlardı.
祭 司 長 和 文 士 、 想 法 子 怎 麼 纔 能 殺 害 耶 穌 . 是 因 他 們 懼 怕 百 姓
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
görevliler geri dönünce, başkâhinlerle ferisiler, ‹‹niçin onu getirmediniz?›› diye sordular.
差 役 回 到 祭 司 長 和 法 利 賽 人 那 裡 . 他 們 對 差 役 說 、 你 們 為 甚 麼 沒 有 帶 他 來 呢
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
sabah olunca bütün başkâhinlerle halkın ileri gelenleri, İsayı ölüm cezasına çarptırmak konusunda anlaştılar.
到 了 早 晨 、 眾 祭 司 長 和 民 間 的 長 老 、 大 家 商 議 、 要 治 死 耶 穌
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
başkâhinlerle yüksek kurulun öteki üyeleri, İsayı ölüm cezasına çarptırmak için kendisine karşı yalancı tanıklar arıyorlardı.
祭 司 長 和 全 公 會 、 尋 找 假 見 證 、 控 告 耶 穌 、 要 治 死 他
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
fısıh ve mayasız ekmek bayramına iki gün kalmıştı. başkâhinlerle din bilginleri İsayı hileyle tutuklayıp öldürmenin bir yolunu arıyorlardı.
過 兩 天 是 逾 越 節 、 又 是 除 酵 節 . 祭 司 長 和 文 士 、 想 法 子 怎 麼 用 詭 計 捉 拿 耶 穌 殺 他
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
İsa daha konuşurken, onikilerden biri olan yahuda geldi. yanında, başkâhinlerle halkın ileri gelenleri tarafından gönderilmiş kılıçlı sopalı büyük bir kalabalık vardı.
說 話 之 間 、 那 十 二 個 門 徒 裡 的 猶 大 來 了 、 並 有 許 多 人 、 帶 著 刀 棒 、 從 祭 司 長 和 民 間 的 長 老 那 裡 、 與 他 同 來
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
ne var ki, başkâhinlerle din bilginleri, onun yarattığı harikaları ve tapınakta, ‹‹davut oğluna hozana!›› diye bağıran çocukları görünce öfkelendiler.
祭 司 長 和 文 士 、 看 見 耶 穌 所 行 的 奇 事 、 又 見 小 孩 子 在 殿 裡 喊 著 說 、 和 散 那 歸 於 大 衛 的 子 孫 . 就 甚 惱 怒
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
aldığın altınla gümüşten bir taç yaparak yehosadak oğlu başkâhin yeşunun başına tak.
取 這 金 銀 作 冠 冕 、 戴 在 約 撒 答 的 兒 子 大 祭 司 約 書 亞 的 頭 上
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество: