Вы искали: olovo (Хорватский - Турецкий)

olovo
kurşun

ovo područje posjećuju turisti zainteresirani za spilju bijambare, toplice olovo i nišićki plato.
bölge bijambare mağaraları, olovo kaplıcaları ve nisici yaylasına ilgi gösteren turistler tarafından ziyaret edildi.

iz rudnika trepča iskapaju se olovo i cink, a nakon procesa flotacije izvoze se kao koncentrat.
trepca madenlerinden kurşun ve çinko çıkarılıyor ve flotasyon sonrasında konsantrat olarak ihraç ediliyor.

automobili koji rade na autoplin smanjuju zagađenje životnog okoliša, budući da autoplin ne sadrži olovo ili sumpor.
otogaz kullanan araçlar çevre kirliliğini azaltıyor ve otogaz kurşun veya kükürt içermiyor.

a ti dahom svojim dahnu, more se nad njima sklopi; k'o olovo potonuše silnoj vodi u bezdane.
kurşun gibi engin sulara battılar.

izvoz s kosova u srbiju uključuje olovo, cijevi za naftovode i plinovode, električnu energiju, marmelade, voćni pire i paste.
kosova'dan sırbistan'a ihraç edilen mallar arasındaysa kurşun, petrol ve doğalgaz boru hatlarında kullanılan borular, elektrik, marmelat, meyve püresi ve macunlar yer alıyor.

makedonska vlada planira, počevši od 2006. godine, zabraniti prodaju benzina koji u sebi sadrži olovo, kao što je u svom nacrtu predložilo ministarstvo okoliša.
Çevre bakanlığı tarafından hazırlanan bir yasa tasarısı, makedon hükümetinin 2006 yılında kurşunlu benzin satışını yasaklamasini ongoruyor.

istrazivanje je obuhvatilo 60 zemalja. makedonska vlada planira, počevsi od 2006. godine, zabraniti prodaju benzina koji u sebi sadrzi olovo, kao sto je u svom nacrtu predlozilo ministarstvo okolisa.
Çevre bakanlığı tarafından hazırlanan bir yasa tasarısı, makedon hükümetinin 2006 yılında kurşunlu benzin satışını yasaklamasini ongoruyor.

"sine èovjeèji, dom izraelov troska mi postade: bakar, srebro, kositar, željezo i olovo u peæi - svi su oni troska!
‹‹İnsanoğlu, İsrail halkı benim için cüruf gibi oldu. hepsi potada tunç, kalay, demir, kurşundur; gümüşün cürufudur.

"započelo je prije dvije godine, kao rezultat operacije u gazi “izlijevano olovo”, a dodatno se zakompliciralo s tragedijom mavi marmare", kazao je leil za setimes, dodajući kako postoji visoka razina uzajamnog nepovjerenja na najvišoj razini vodstva, te kako je napeto stanje negativno utjecalo na javno mnijenje u objema zemljama.
setimes'a verdiği demeçte, "İki yıl önce gazze dökme kurşun operasyonu sonucunda başladı ve mavi marmara trajedisiyle daha da karmaşık hale geldi." diyen liel, üst düzey liderlik seviyesinde yüksek seviyede karşılıklı güvensizlik olduğunu ve gergin durumun her iki ülkedeki kamuoyunu da olumsuz etkilediğini de sözlerine ekledi.