Обучается переводу с помощью примеров, переведенных людьми.
Добавлены профессиональными переводчиками и компаниями и на основе веб-страниц и открытых баз переводов.
und sie wenden sich fragend aneinander
birbirlerine dönmüş soruyorlar:
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
und sie wenden sich aneinander und fragen sich gegenseitig.
(İşte bu duruma düştükleri vakit) onlardan bir kısmı, diğerlerine yönelir, birbirlerini sorumlu tutmaya çalışırlar.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
und sie treten aneinander heran und fragen sich gegenseitig.
birbirlerine dönmüş soruyorlar:
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
"fertige panzergewänder an und füge im richtigen maß die panzermaschen aneinander.
"ey dağlar ve kuşlar! davud tesbih ettikçe siz de onu tekrarlayın" diyerek and olsun ki, ona katımızdan lütufta bulunduk; "geniş zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" diye ona demiri yumuşak kıldık.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование
- «fertige panzergewänder an und webe im richtigen maß die panzermaschen aneinander.
"geniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok ve hepiniz salih ameller yapın.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование
wie auch andere, die in fesseln aneinander gekettet waren (, dienstbar)
bina yapan, dalgıçlık yapan her şeytanı, bukağılarla bağlı olan başkalarını da onun hizmetine verdik. [21,82]
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
und die türpfosten im tempel waren viereckig, und war alles artig aneinander gefügt.
ana bölümün kapı söveleri kare şeklindeydi, en kutsal yerin önündeki kapı söveleri bunlara benziyordu.
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
wenn der staub begossen wird, daß er zuhauf läuft und die schollen aneinander kleben?
parçaları birbirine yapışınca?
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
- «fertige panzergewänder an und webe im richtigen maß die panzermaschen aneinander. und tut gutes.
"ey dağlar ve kuşlar! davud tesbih ettikçe siz de onu tekrarlayın" diyerek and olsun ki, ona katımızdan lütufta bulunduk; "geniş zırhlar yap, dokumasını sağlam tut" diye ona demiri yumuşak kıldık.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование
ein stolzes herz ist dem herrn ein greuel und wird nicht ungestraft bleiben, wenn sie gleich alle aneinander hängen.
bilin ki, öyleleri cezasız kalmaz.
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
41:15 die gliedmaßen seines fleisches hangen aneinander und halten hart an ihm, daß er nicht zerfallen kann.
sertleşmiş üzerinde, kımıldamazlar.
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
3:38 aber wir bauten die mauer und fügten sie ganz aneinander bis an die halbe höhe. und das volk gewann ein herz zu arbeiten.
surun onarımına devam ettik; yarı yüksekliğe kadar suru tamamladık. Çünkü herkes canla başla çalışıyordu.
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
"fertige panzergewänder an und füge im richtigen maß die panzermaschen aneinander. und handelt rechtschaffen, denn ich sehe wohl, was ihr tut."
zırhlar yap dedik ve onları ne ince, ne kalın, tam münasip bir metanette ör ve iyi işlerde bulunun; şüphe yok ki ben ne yaparsanız hepsini görürüm.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
Предупреждение: Содержит скрытое HTML-форматирование
- «fertige panzergewänder an und webe im richtigen maß die panzermaschen aneinander. und tut gutes. ich sehe wohl, was ihr tut.»
zırhlar yap dedik ve onları ne ince, ne kalın, tam münasip bir metanette ör ve iyi işlerde bulunun; şüphe yok ki ben ne yaparsanız hepsini görürüm.
Последнее обновление: 2014-07-03
Частота использования: 1
Качество:
und daß du gesehen hast eisen und ton vermengt: werden sie sich wohl nach menschengeblüt untereinander mengen, aber sie werden doch nicht aneinander halten, gleichwie sich eisen und ton nicht mengen läßt.
demirin kille karışık olduğunu gördüğüne göre halklar evlilik bağıyla birbirleriyle karışacaklar, ama demirin kille karışmadığı gibi onlar da birbirine bağlı kalmayacaklar.
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
desgleichen auch die männer haben verlassen den natürlichen brauch des weibes und sind aneinander erhitzt in ihren lüsten und haben mann mit mann schande getrieben und den lohn ihres irrtums (wie es denn sein sollte) an sich selbst empfangen.
aynı şekilde erkekler de kadınla doğal ilişkilerini bırakıp birbirleri için şehvetle yanıp tutuştular. erkekler erkeklerle utanç verici ilişkilere girdiler ve kendi bedenlerinde sapıklıklarına yaraşan karşılığı aldılar.
Последнее обновление: 2012-05-04
Частота использования: 1
Качество:
größe ändern: das bild wird vergrößert, indem links/rechts bzw. oben/unten neue flächen eingefügt werden (mit der hintergrundfarbe gefüllt), oder verkleinert, indem rechts/links bzw. oben/unten teile abgeschnitten werden. skalieren: das bild wird vergrößert, indem pixel ausgedehnt oder dupliziert werden bzw. verkleinert, indem pixel weggelassen werden. weich skalieren: genau wie skalieren, allerdings werden benachbarte pixel aneinander angeglichen, um ein weicher aussehendes bild zu erhalten.
yeniden boyutlandırma: resim sağda ve/ veya aşşağıda yeni alanların oluşturulması( arka plan rengi ile doldurularak) ile büyütülecek yada sağdan ve/ veya aşşağıdan kesilme ile küçültülecek. Ölçek: resim beneklerin çoğaltılması ile genişletilcek yada azaltılması ile küçültülecek. yumuşak Ölçek: bu Ölçek ile aynıdır fakat bu sefer komşu beneklerin karıştırılması ile daha güzel gözüken bir resim yaratır.
Последнее обновление: 2011-10-23
Частота использования: 1
Качество: