Вы искали: söyleyemedi (Турецкий - Английский)

tom söylemek istediğini söyleyemedi.
tom couldn't say what he wanted to say.

onun nerede olduğunu kimse söyleyemedi.
no one could tell where he was.

tom bildiği her şeyi mary'ye söyleyemedi.
tom couldn't tell mary everything he knew.

o çok utanmış hissetmişti ki hiçbir şey söyleyemedi.
she felt so humiliated that she couldn't say anything.

tom ne zaman geri döndüğünü kesin olarak söyleyemedi.
tom couldn't say for sure when he'd come back.

tom çocuk hırsızlarının onu nereye götürdüğünü kesin olarak söyleyemedi.
tom couldn't say for sure where the kidnappers had taken him.

ancak yetkili, vize rejimini kaldırma kararının ne zaman yürürlüğe gireceğini söyleyemedi.
he could not say when the decision to liberalise the visa regime can enter into force.

düzinelerce müşteri ve ayakkabı mağazası çalışanına sormamıza rağmen, ayakkabı mağazası sayısını kimse söyleyemedi.
though dozens of shoe shoppers and shoe store workers were asked, no one was able to account for the confounding number of shoe stores.

sonra bütün halk güvenlik içinde makkedadaki ordugaha, yeşunun yanına döndü. hiç kimse ağzını açıp İsraillilere karşı bir şey söyleyemedi.
and all the people returned to the camp to joshua at makkedah in peace: none moved his tongue against any of the children of israel.

ama tabi ki hiçbir şey söyleyemedim, çünkü amca hintli bir ailede saygı duyulan bir figürdür.
but of course, i could never say anything, because the uncle is a respected figure in the indian family.