Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.
Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
ecen partez eçagutzen dugu eta partez prophetizatzen.
Çünkü bilgimiz de peygamberliğimiz de sınırlıdır.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
baina eçagutzen çaituztet ecen iaincoaren amorioa eztuçuela çuec baithan.
ama ben sizi bilirim, içinizde tanrı sevgisi yoktur.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
onhesten eztuenac, eztu eçagutzen iaincoa: ecen iaincoa charitate da.
sevmeyen kişi tanrıyı tanımaz. Çünkü tanrı sevgidir.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
baina iaincoa eçagutzen etzendutenean cerbitzatzen centuzten naturaz iainco eztiradenac.
ne var ki, eskiden tanrıyı tanımadığınız zamanlarda, gerçek olmayan tanrılara kölelik ettiniz.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
baina harc ihardesten duela, dio, eguiaz diotsuet, etzaituztet eçagutzen.
‹‹güvey ise, ‹size doğrusunu söyleyeyim, sizi tanımıyorum› dedi.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
baina nic eçagutzen dut hura, ceren harenganic bainaiz, eta harc igorri bainau.
ben onu tanırım. Çünkü ben ondanım, beni o gönderdi.››
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ia hostatzen diradela dacussaçuenean, ceuron buruz eçagutzen duçue ecen ia hurbil dela vdá.
bunların yapraklandığını gördüğünüz zaman yaz mevsiminin yakın olduğunu kendiliğinizden anlarsınız.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
eta hunetan eçagutzen dugu ecen eguiatic garela, eta haren aitzinean seguraturen ditugu gure bihotzac.
böylelikle gerçeğe ait olduğumuzu bileceğiz ve yüreğimiz bizi ne zaman suçlarsa, tanrının önünde onu yatıştıracağız. Çünkü tanrı yüreğimizden daha büyüktür ve her şeyi bilir.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
baina gauça hauc guciac eguinen drauzquiçue ene icenagatic, ceren ezpaituté ni igorri nauena eçagutzen.
bütün bunları size benim adımdan ötürü yapacaklar. Çünkü beni göndereni tanımıyorlar.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
eta iaincoac eçagutzen baititu bihotzac, testificatu draue, hæy spiritu saindua emanez guriere beçala.
İnsanın yüreğini bilen tanrı, kutsal ruhu tıpkı bize verdiği gibi onlara da vermekle, onları kabul ettiğini gösterdi.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ecen iaincoaren iustitiá eçagutzen eztutelaric, eta bere iustitia fundatu nahiz dabiltzalaric, iaincoaren iustitiari etzaizca susmettitu.
tanrının öngördüğü doğruluğu anlamadıkları ve kendi doğruluklarını yerleştirmeye çalıştıkları için tanrının öngördüğü doğruluğa boyun eğmediler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ecen arbore gucia fructutic eçagutzen da. ecen elhorrietaric eztute biltzen ficoric, ezeta saparretaric, mendematzen mahatsic.
her ağaç meyvesinden tanınır. dikenli bitkilerden incir toplanmaz, çalılardan üzüm devşirilmez.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
baina harçazco experientiá eçagutzen duçue, nola, semeac aitá cerbitzatzen duen beçala, enequin cerbizatzen ari içan den euangelioan.
ama timoteosun, değerini kanıtlamış biri olduğunu, babasının yanında hizmet eden çocuk gibi, müjdenin yayılması için benim yanımda hizmet ettiğini bilirsiniz.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
eta eman ceçaten sacrificadore principaléc eta phariseuéc manamendu, baldin nehorc eçagutzen balu non licén, eracuts leçan, hatzaman leçatençát.
başkâhinlerle ferisiler o'nu yakalayabilmek için, yerini bilenlerin haber vermesini buyurmuşlardı.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ala haren benignitatearen eta patientiaren eta iguriquite lucearen abrastassuna menospreciatzen duc: eçagutzen eztualaric ecen iaincoaren benignitateac emendamendutara deitzen auèla ?
tanrının sınırsız iyiliğini, hoşgörüsünü, sabrını hor mu görüyorsun? onun iyiliğinin seni tövbeye yönelttiğini bilmiyor musun?
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
baina harc vka ceçan, cioela, eztinát eçagutzen, ez etzeaquinat hic cer dionán. eta ilki cedin corralerat, eta oillarrac io ceçan.
petrus ise bunu inkâr ederek, ‹‹senin neden söz ettiğini bilmiyorum, anlamıyorum›› dedi ve dışarıya, dış kapının önüne çıktı. bu arada horoz öttü.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ala eztaquiçue, anayeác, (ecen leguea eçagutzen duteney minço natzaye) nola legueac dominatione duen guiçonaren gainean vici den artean?
bilmez misiniz ki, ey kardeşler -kutsal yasayı bilenlere söylüyorum- yasa insana ancak yaşadığı sürece egemendir?
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
edo eguiçue arbore ona, eta haren fructua on: edo eguiçue arbore vstela, eta haren fructua vstel: ecen fructutic arborea eçagutzen da.
‹‹ya ağacı iyi, meyvesini de iyi sayın; ya da ağacı kötü, meyvesini de kötü sayın. Çünkü her ağaç meyvesinden tanınır.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Çuen buruäc experimentaitzaçue eya fedean çaretenez, çuen buruäc phorogaitzaçue: ala eztituçue çuen buruäc eçagutzen, ecen iesus christ çuetan dela? baldin reprobo ezpaçarete.
İman yolunda olup olmadığınızı anlamak için kendinizi sınayıp yoklayın. İsa mesihin içinizde olduğunu bilmiyor musunuz? yoksa sınavdan başarısız çıkarsınız.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
halacotz, guc hemendic harát nehor eztugu eçagutzen haraguiaren arauez: eta baldin christ haraguiaren arauez eçagutu badugu-ere, orain ordea eztugu guehiagoric eçagutzen.
bu nedenle, biz artık kimseyi insan ölçülerine göre tanımayız. mesihi bu ölçülere göre tanıdıksa da, artık öyle tanımıyoruz.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet: