You searched for: finansijske (Bosniska - Turkiska)

finansijske prednosti.
finansal üstünlükler.

- finansijske podsticaje.
- mali teşvikler.

više od finansijske krize
sadece mali bir kriz değil

duboke finansijske analize.
derin finansal analizler.

ne ljubavne, ali finansijske?
aşk macerası olmayabilir, belki bir iş macerasıydı? monsieur carter,

finansijske brige su iscrpljujuće.
finansal sorunlar sıkıştırıyor.

interesuju ih samo finansijske prevare.
onları ilgilendiren kısmı mali sahtekarlık.

mejlovi, online finansijske transakcije.
e- mailler, online transfer işlemleri.

vodite finansijske knjige, zar ne?
-finansal kayıtlarınız var değil mi? -vergi kağıtları falan...

finansijske institucije, one nas sve kontrolišu.
artık işleri hükümetler yürütmüyor.

ja sam podpresednik velike finansijske institucije.
büyük bir finans enstitüsünün başkan yardımcısıyım.

ko ste vi? mi smo iz finansijske kompanije.
neler oluyor burada?

mardž, bavim se dostizanjem finansijske nezavisnosti.
marge, eğer müsaade edersen şu an ekonomik bağımsızlığımı kazanmakla meşgulüm birazcık.

- ti bi trebao da vodis finansijske zlocine.
white collar'a liderlik eden sen olmalıydın.

bez finansijske nezavisnosti, nema nezavisnosti uređivačke politike.
ekonomik bağımsızlık olmadan yayın politikasında bağımsızlık olmaz.

garsija proverava pozadinu i finansijske podatke od Šona.
garcia, sean'ın geçmişini ve mali kayıtlarını inceliyor.

izvan ovih prozora, videcemo propast finansijske industrije.
pencerelerin dışından, finansal harihin, çöküşünü izleyeceğiz.

finansijske izvestaje bartovog dogovora za posao sa naftom.
bart'ın benzin ticaretine dair finansal kayıtlar.

da, svestan sam tvog školskog uspeha i finansijske situacije.
hem akademik hem de maddi durumun hakkında bilgim var.

"oporavak od finansijske krize je često spor i težak.
ab'nin ekonomiden sorumlu komisyon Üyesi olli rehn brüksel'de düzenlediği basın toplantısında, "mali krizler sonrası düzelme çoğu zaman yavaş ve sorunlu olur.