You searched for: ildelugtende (Danska - Turkiska)

ildelugtende kød.
pis kokan bir et.

glem ikke ildelugtende.
- kokusunu unutma.

- ham den ildelugtende?
- kim? bu kılıbık mı?

"ildelugtende spor af blod".
"berbat kan kokusu..." vesaire, vesaire.

grim, slimet og ildelugtende.
Çirkin, yara bereli ve pis kokan!

- du er grim og ildelugtende.
- Çirkin ve pis kokulusun.

hvilke ting? ildelugtende ting?
kokan şeylerden mi?

ildelugtende kemisæt. - wiggy?
kötü kokan bir kimya seti.

virkelig forfærdelige, onde, ildelugtende...
kötü. Çok berbat, kötü, pis kokulu...

- jeg er en grim, ildelugtende lama!
ben çirkin ve kokan bir lamayım! bekleyin, tamam majesteleri. lama suratlı!

ildelugtende. ligesom jeg kan lide det.
kötü kokulu-- tam sevdiğim gibi.

- er jeg ildelugtende på nogen måde?
- ter kokuyor muyum yani?

bare indrøm det, din ildelugtende kamel.
kabul et artık seni kokmuş deve.

de andre piger er ildelugtende hippier.
bu gezideki kızlar bayat kahvaltılık gibiler.

dette er en bunke af ildelugtende lort!
bu kocaman, kokuşmuş bir pislik!

for satan da, din ildelugtende lille lort!
leş kokulu aşağılık yaratık seni!

endelig vendte mit held med de ildelugtende bæster.
barmen! nihayet şu pis hayvanlardan yana şansım döndü.

jeg havde en genial, omend ildelugtende gudmor.
muhteşem, kokan bir vaftiz annem vardı.

du kyssede næsten hans ildelugtende colombianske røv den dag.
aslında o gün onun kokuşmuş kolombiyalı kıçını öpmüştün.

hvem vil være i den ildelugtende gamle gymnastiksal alligevel?
kim leş kokulu spor salonunda olmak ister ki?