You searched for: abroad (Engelska - Turkiska)

abroad
yurtdışında

he went abroad.
o yurtdışına gitti.

he studied abroad.
o, yurt dışında eğitim gördü.

have you been abroad?
yurtdışında bulundun mu?

abroad agency network
yurtdiŞi acente aĞi

i returned from abroad.
yurt dışından döndüm.

have you ever been abroad?
hiç yurtdışında oldun mu?

becoming dust scattered abroad,
artık o toz duman haline gelmiştir.

how long did you stay abroad?
yurt dışında ne kadar süre kaldın?

i've never been abroad.
yurt dışında hiç bulunmadım.

initial teacher education abroad
yurtdışında temel öğretmenlik eğitimi

he remained abroad later on.
daha sonra yurt dışında kaldı.

how often do you go abroad?
ne sıklıkta yurt dışına gidersin?

turkish islamic organisations go abroad
türk İslam örgütleri yurtdışına açılıyor

"you haven't been abroad now.
memur yasara, "yurtdışına çıkmamışsınız.

detracter, spreader abroad of slanders,
(herkesi) kötüleğen, söz götürüp getiren,

my sat nav doesn't work abroad.
benim uydu navigasyon cihazı yurt dışında çalışmıyor.

he went abroad soon after his father.
o, babasından kısa bir süre sonra yurt dışına gitti.

9. payables abroad (including advances):
9.yurt dışına borçlar (avanslar dahil):

i would sometimes travel abroad alone.
yurt dışına bazen yalnız seyahat ederdim.