You searched for: amused (Engelska - Turkiska)

i amused myself.
eğlendim.

i'm not amused.
eğlenmiş değilim.

his jokes amused me.
onun şakaları beni eğlendirdi.

i'm easily amused.
kolayca eğlenirim.

weren't you amused?
neşeli değil miydin?

his story amused everyone.
onun hikayesi herkesi eğlendirdi.

his story amused us very much.
onun hikayesi bizi çok eğlendirdi.

and comfort wherein they were amused.
ne bağlar, bahçeler, ne pınarlar, ne çiftlikler... ne güzel güzel konaklar, ne makamlar, içinde zevk-u safa sürdükleri ne nimetler!...

however, the minister was not amused.
ancak bu bakanın hoşuna gitmedi.

he amused the children with the story.
hikaye ile çocukları eğlendirdi.

aristotle, in particular, he was not amused.
aristo, bundan özellikle memnun kalmadı.

they amused themselves by playing a video game.
bir video oyunu oynayarak eğlendiler.

and when they returned to their folks they would return amused,
ailelerine döndükleri zaman da (yaptıklarıyle övünüp) eğlenmeye başlarlardı.

and, of course, we are amused by jokes because they are funny.
ve, tabii ki , şakalar bizi eğlendirir çünki komiktirler.

whereat he smiled, amused at its words, and he said, ‘my lord!
(süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki: ey rabbim!

indeed the companions of paradise, that day, will be amused in [joyful] occupation -
amma bugün cennetlikler, zevk ve eğlence içindedirler...

for weeks, the croatian public has been amused by official efforts aimed at analyzing whether or not the country is in a recession.
hırvat halkı haftalar boyunca yetkililerin, ülke ekonomisinin durgunluk içinde olup olmadığını belirlemeye yönelik çalışmalarına gülmüştü.

so he [sulaiman (solomon)] smiled, amused at her speech and said: "my lord!
(süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki: ey rabbim!

and the warden was quite amused, and he told me he thought that i was a nut and he told me, "this place is a correction facility. these guys are serious offenders.
cezaevi müdürünün oldukça komiğine gitti, bana aklımı kaçırdığımı söyledi. ve dedi ki, "burası bir ıslahevi. bunlar ciddi suçlular.

(solomon) smiled, amused at her speech, and said: "o lord grant me that i should be grateful for the favours you have bestowed on me and my parents, and do good things of your pleasing; and admit me among your righteous devotees by your grace."
(süleyman) bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat."