You searched for: ask in (Engelska - Turkiska)

more importantly, what should we ask in the next 10 years?
daha önemlisi, önümüzdeki on yıl içinde ne sormalıyız?

i thought this was a basic question to ask in a democracy.
bunun demokraside sorulabilecek basit bir soru olduğunu düşünmüştüm.

and all things, whatsoever ye shall ask in prayer, believing, ye shall receive.
İmanla dua ederseniz, dilediğiniz her şeyi alırsınız.››

abraham said: yea, but (i ask) in order that my heart may be at ease.
"o halde kuşlardan dördünü tut, onları kendine çek (kendine alıştır), sonra her dağın başına onlardan bir parça koy.

at that day ye shall ask in my name: and i say not unto you, that i will pray the father for you:
o gün dileyeceğinizi benim adımla dileyeceksiniz. sizin için babadan istekte bulunacağımı söylemiyorum.

but let him ask in faith, nothing wavering. for he that wavereth is like a wave of the sea driven with the wind and tossed.
yalnız hiç kuşku duymadan, imanla istesin. Çünkü kuşku duyan kişi rüzgarın sürükleyip savurduğu deniz dalgasına benzer.

were he to ask it from you, and ask in plenty, you would be miserly, and the miserliness would expose the filth within your hearts.
eğer hepsini istese ve zorlasa sizi, nekesliğe kalkışırdınız da görürdünüz ki kinlerinizi, hasetlerinizi meydana çıkarmaktadır.

"many journalists, columnists and owners of media institutions admit it when i ask in my programme 'medya mahallesi' whether they self-censor themselves or are being exposed to intervention from their inner circles," arslan adds.
arslan, “pek çok gazeteci, köşe yazarı, gazete yöneticisi bunu medya mahallesi'ni yönettiğimde kabul ettiler, kendilerine otosansür uyguladıklarını ya da buna dair çok içerden müdahale geldiğini söylediler.”