You searched for: began (Engelska - Turkiska)

began to acid rain
asit yağmurları başladı

he began running.
o koşmaya başladı.

and yet, we began.
projeye başladık.

he began a new life.
o, yeni bir hayata başladı.

it began...with hayek.
bu kurumda emek iktisadi üzerinde spesialize olmustur.

and i began my ritual.
ben ritüelime başlamıştım.

and he began building robots.
ve robotlar yapmaya başladı.

peyo's health began to fail.
peyo’nun sağlığı bozulmaya başladı.

american workers began to protest.
amerikan işçileri protesto etmeye başladı.

so anyway, we began the journey.
her neyse, seyahatimiz başladı.

my father began jogging last month.
babam geçen ay koşmaya başladı.

condolences began pouring in almost immediately.
olaya ilişkin taziye bildirimleri ise neredeyse hemen başladı.

the session began monday (30 january).
toplantı 30 ocak pazartesi günü başladı.

began -- his universe started march 3, '53.
3 mart 1953'te başladı.