You searched for: belief (Engelska - Turkiska)

belief
belief

religious belief
inanç

"the web of belief".
"the web of belief".

he has a firm belief.
onun sağlam bir inancı var.

but belief is not measurable.
ancak inanç ölçülebilir bir şey değil

nay, they have no firm belief.
doğrusu, onlar kesin bir inanca sahip olmazlar.

and our belief has destroyed us".
"güç ve kudretim yok olup gitti."

allah best knows their belief.
allah onların imanlarını daha iyi bilir ya!

atheism isn't a religious belief.
ateizm dinî bir inanç değildir.

an evil name is disobedience after belief.
birbirinize kötü lakaplar takmayın. İman ettikten sonra insanın adının kötüye çıkması, fâsık damgası yemesi ne fena bir şeydir!

all people (once) followed one belief.
İnsanlar aslında tek ümmet idi.

and that's a belief that i share.
bu inanca ben de katılıyorum.

i don't have much belief in his abilities.
onun yeteneklerine çok inancım yok.

do not apologize. you have disbelieved after your belief.
Özür dilemeye kalkışmayın, siz kafir oldunuz sözde iman ettikten sonra.

make no excuse; you have disbelieved after your belief.
(boşuna) özür dilemeyin; çünkü siz iman ettikten sonra tekrar kafir oldunuz.

beliefs
İnanç